Şu andan itibaren, halka açık yerde ya da büyükelçilikte buluşmayacağız. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً, لن نتقابل بالعلن, أو بالسفارة |
Salı gününe kadar Heathrow'da buluşmayacağız... | Open Subtitles | لن نتقابل فى هيثرو قبل يوم الثلاثاء |
Bu şartlar altında bir daha asla buluşmayacağız. | Open Subtitles | لن نتقابل في هذه الظروف مجدداً. |
Şimdi beni eve bırak ve... bundan sonra bir daha buluşmayacağız. | Open Subtitles | الأن أوصلني للبيت و... لن نتقابل مرة أخرى بعد الأن. |
4'de kadar buluşmayacağız sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدتُ أننا لن نتقابل حتى الرابعة. |
Tabii bir daha buluşmayacağız. | Open Subtitles | بالطبع ، لن نتقابل مرة أخرى |
- Kilisede buluşmayacağız. | Open Subtitles | لن نتقابل داخل كنيسة |
Aradaki bir yaşta buluşmayacağız. | Open Subtitles | ! نحن لن نتقابل في المنتصف |
- En başta, burada buluşmayacağız. | Open Subtitles | -كبداية، لن نتقابل هنا مجدداً |
buluşmayacağız. | Open Subtitles | لن نتقابل |