"buluşuyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلتقي
        
    • يقابل
        
    • يجتمع
        
    • تقابل
        
    • ستجتمع
        
    • ستقابل
        
    • يلتقون
        
    • على موعدنا
        
    • تجتمع
        
    • يتقابل
        
    • يلاقي
        
    Yoksa kalabalığa karışmanın kolay olduğu yerlerde birileriyle mi buluşuyor? Open Subtitles أم أنه يلتقي بمعارفه في أمكنة يسهل الاختلاط بالناس فيها؟
    Hikâyelerin geveze oyuncuları ilk olarak Southwark'daki Tabard Hanı'nda buluşuyor. TED يلتقي رواة هذه الحكايات أول مرة في نُزل تابارد في ساوذوارك.
    Kurbanların aileleriyle buluşuyor. Sıradan geliyorlar. Open Subtitles انه يقابل عائلات الضحايا انهم يصلون الان
    Reese, Bay City'nin arka sokaklarında büyük uyuşturucu satıcılarıyla buluşuyor. Open Subtitles ريس يجتمع بأكبر تجار المخدرات في مدينة باي في جميع أنحاء الأماكن
    Çok önemli insanlarla buluşuyor ve farklı ülkeleri geziyordu. Open Subtitles كانت تقابل كبار الشخصيات تسافر الى بلدان مختلفة
    Siyah deri ceketli sarışın bir adamla buluşuyor. Open Subtitles و يبدو أنها ستجتمع مع الرجل الاشقر ذى السترة الجلدية السوداء
    Sonra kızla buluşuyor.. Open Subtitles وعندها يلتقي بالفتاة، شخص ما لمساعدته كشخصية حليفة تقليدية
    Adam sürekli oğlumla buluşuyor, gizli mailler yolluyordu. Open Subtitles رجل يلتقي بإبني لساعات، و يرسل له رسائل خاصة.
    Belki veya belki de kendisine hedeflerin istihbaratını veren muhbirle buluşuyor. Open Subtitles ربما، أو هو يلتقي بجهة الاتصال التي تعطيه معلومات عن الأهداف العليا
    Neyse, "Malcolm in the middle" Dawson'la buluşuyor. Open Subtitles "بأي حال, "مالكوم ان ذا ميدل" يقابل " داوسون
    Neden Henry Wilcox bir ALC teröristiyle buluşuyor? Open Subtitles لماذا يقابل "هنري ويلكوكس" عميل "ايه.ال.سي" ارهابي؟
    Lance, burada kendisine kemik iliği bağışlayan kişiyle buluşuyor. Open Subtitles حسناً هنا " لانس " يقابل متبرع نخاع العظم
    Belki mimarlarla, iç mimarlarla, buluşuyor ve yeni bir çevreci vampir barınağı inşa ediyordur. Open Subtitles ربما هو يجتمع مع المهندسين المعماريين ومصممي الديكور وهو يبني وكراً جديداً جميلاً لمصاصي الدماء
    Hayalet orada ve tedarikçi ile buluşuyor. Open Subtitles هاهو الشبح هناك ، أتفهم؟ انه على وشك أن يجتمع بالموزع
    Bugün öğleden sonra Başkan, nükleer gücü olan sekiz liderle buluşuyor. Open Subtitles في هذه الظهّيرة الرئيس يجتمع* *مع زعماء الدول النووية الثمان
    Yapmak istediğin film için doğru olabilecek yazarların, yönetmenlerin ve oyuncuların listesini yapıyorsun; birçoğuyla ve onların temsilcileriyle buluşuyor, ilerisi için yalakalık yapıyorsun. TED أنت تعد قوائم للكتاب والمخرجين والممثلين الذي قد يكون مناسبًا للأفلام التي تريد أن تظهر في الوجود تقابل الكثيرمنهم وممثليهم على أمل أن أطلب معروفًا من أجل موعد مستقبلي
    Salı ve Perşembe sizinle buluşuyor, ve hafta sonlarında ya üniversite arkadaşlarıyla görüşüyor ya da Yang-pyung'daki teyzesini ziyaret ediyor. Open Subtitles هي تُقابلك أيام الثلاثاء والخميس، وفي عطلة الأسبوع تقابل أصدقاء الكلية أو تزور عمّتها في "يانغ بيونغ".
    Saklan gidip arkadaşınla buluşuyor Bizi nasıl getireceğini kim bilebilir... Open Subtitles ‫إن اختبأت أنا ريثما تقابل صديقك ‫الذي يستطيع إيصالنا...
    Üzüm Boykot Komitesi Perşembe günleri buluşuyor sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنّ لجنة مقاطعة العنب ستجتمع أيّام الخميس.
    Tekrar ile muhabir buluşuyor, ve ben ona daha fazla bilgi besleme olmaz. Open Subtitles ستقابل المحقق مجدداً و لا أريده أن يعطيها أية معلومات أخرى
    Diğer ajanlar ilk vakaya bakan John Caulfield ile buluşuyor. Open Subtitles العملاء الآخرون يلتقون مع جون كالفيلد الشريف من القضية الاصلية
    Bu akşam Talon'da ders çalışmak için buluşuyor muyuz? Open Subtitles إذن ألا زلنا على موعدنا لجلسة المذاكرة الليلة في تالون؟
    Dürüstlük Sigortasındakiler cesedin bulunduğu halk eğitim merkezinde mi buluşuyor? Open Subtitles إن جماعة سياسة الصدق تجتمع في نفس المركز الإجتماعي حيث وجِدَت الرفاة؟
    İnsanlar uzun zaman sonra buluşuyor. Her buluşmanın da ayrı bir hikayesi var. Open Subtitles عندما يتقابل الناس بعد فترة طويلة لذلك كل لقاء له قصة جديدة
    bulutlar,dağlar buluşuyor arılarla peteklerin buluşması gibi Open Subtitles الغيوم تلاقي الجبال حيث يلاقي النحل البراعم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more