Bu insanlar bahsi denizde yapıp kıyıda buluşuyorlar. | Open Subtitles | حسناً إذاً هؤلاء الناس يراهنون على البحر ثم يلتقون على الشاطئ ؟ |
Benim tahminimce bir saat içinde buluşuyorlar. | Open Subtitles | تخميني أنه المنطق يقول بأنهم يلتقون خلال ساعة أو نحوها |
Bu aralar çok buluşuyorlar mı? | Open Subtitles | هل يتقابلون كثيراً هذه الأيام؟ |
Sürekli "GG"de buluşuyorlar. Sanırım "Geceyarısı Güneşi" anlamına geliyor. | Open Subtitles | "دومًا يتقابلون عند "غ ش "أفترض أن هذا اختصار لـ"غروب الشمس |
Ördek 53 adım atıyor, Kurdeşen 65. Sonra üstte buluşuyorlar. | Open Subtitles | بطّة يمضي 53 خطوة وعشّ يقطع 65 خطوة ثم يتقابلان في القمّة |
Raketbol oynamak için buluşuyorlar. | Open Subtitles | أو الخميس , يجتمعون فقط للعب كرة المضرب |
Bunda yasa dışı bir şey yok. Evet, olmadığını onlar da biliyor o zaman neden gizli gizli buluşuyorlar? | Open Subtitles | أجل، ويعرفون أنّها ليست كذلك، لذا لمْ يجتمعان بسرّية؟ |
Biz BMW'yi izlerken, çöp kamyonu parayı alıyor, sonra buluşuyorlar. | Open Subtitles | نحن نلحق المهاجمين و الشاحنة تأخذ النقود ويلتقون بعد ذلك |
Haftada birkaç sefer toplu sürüş için buluşuyorlar. | Open Subtitles | يلتقون كمجموعة دراجين بضع مرات في الاسبوع |
Sanırım yarın akşam yine buluşuyorlar. | Open Subtitles | سوف يلتقون غدا ليلا على ما أعتقد |
İnanmayan bir grup Jaffa, senin liderliğine ve Ori'a karşı çıkacak, biz konuşurken Chulak'ta buluşuyorlar. | Open Subtitles | مجموعة من الكفرة.. من الـ((جافا)) الذين سيقفون قيادتك وضد الـ((أوراي)).. يلتقون في "(تشولاك)" في هذه اللحظة |
Mahremiyet için mi Times Square'de buluşuyorlar? | Open Subtitles | إذن هُم يلتقون في (تايمز سكوير) لمزيد من الخصوصيّة؟ |
Gizlice buluşuyorlar, eylem yapıyorlar. | Open Subtitles | , أنهم... أنهم يتقابلون سرا .... |
Olan şey Justin ve Erin Grey buluşuyorlar. | Open Subtitles | كل ما في الأمر... أن (جاستن) و (إرين جراي) يتقابلون. |
Ama nehirde gizlice buluşuyorlar. | Open Subtitles | لكنهما يتقابلان بشكل سرَي قرب النهر |
Adam belli ki evli, kadınla görünmekten kaçınıyor. St. Timothy Kilisesi'nde buluşuyorlar. | Open Subtitles | ، من الواضح أنه متزوج و يتجنب الظهور معها علنا . (يتقابلان في كنيسة القديس (تيموثي |
Neden gizlice buluşuyorlar ki? | Open Subtitles | لماذا يتقابلان سراً؟ |
Beacon'daki kafede buluşuyorlar. | Open Subtitles | هم يجتمعون في هذا المقهى (في (بيكون |
Gece buluşuyorlar. | Open Subtitles | يجتمعون ليلا. |
Gerçekten mi? Çünkü bizim sarışın ve büyük kötü kurt biz konuşurken onun için Pow Wow yapmak üzere buluşuyorlar. | Open Subtitles | لأنّ الشقراء والذئب العتيّ الشرير يجتمعان للتباحث بشأنه بينما نتكلّم. |
Bütün işleri yüz yüze, günde defalarca açık alanda buluşuyorlar. | Open Subtitles | - أجل - كل إجتماعاتهم تُعقد وجهًا لوجه ويلتقون في أماكن مفتوحة عدة مرّات يوميّا |