"bulunabilir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكن
        
    • بتقديم
        
    • أن تشغل
        
    • يبحثوا فيه
        
    • أسديت
        
    İnsan bazı varsayımlarda bulunabilir ama, kesin bir bilgi yok. Open Subtitles يمكن للمرء التخمين، ولكن دون أن تكون لديه معلومات دقيقة
    Ve bu ortak atada görme duyumuzun izleri bulunabilir mi? Open Subtitles و في ذلك الجدّ المشترك، بذور البصر يمكن أن تُوجَد.
    Aynı, maddenin sıvı ya da katı halde bulunabilmesi gibi, tüm uzay-zamanı kaplayan Higgs alanı da iki farklı halde bulunabilir. TED تمام مثلما تتواجد المادة كسائل أو صلب, اذا مجال هيقز, المادة التي تملأ كل الزمكان يمكن أن تتواجد في حالتين.
    Eğer kafanızda bir hedef yoksa bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles بما أنّك لم تحدّد هدفك الآن.. أتسمح لي بتقديم إقتراح ؟
    - Bir öneri de bulunabilir miyim? Open Subtitles -أتسمح لي بتقديم إقتراح؟ -كلاّ، لا أسمح لك
    Aynı anda iki konumda nasıl bulunabilir? Open Subtitles -كيف؟ كيف يمكن أن تشغل موضعان في وقت واحد؟
    Evrimsel akrabalarımızda da buna dair kanıtlar bulunabilir. TED يمكن العثور على مزيد من الأدلة في الأصناف المشابهة للبشر.
    Bu, "yanlış teoremler doğru öngörülerde bulunabilir" demenin daha başka fantastik ve akademik bir yolu. TED و هذه طريقة اكاديمية براقة أخرى لقول أن النظريات الكاذبة يمكن أن تؤدي الى توقعات صائبة
    söylüyoruz. Herkes herhangi bir katkıda bulunabilir, TED لهذا التقاسم. يمكن لأي شخص المساهمة بأي شئ،
    Şehir kaplamaları, geniş nehirleri kapsayan köprüler ve yeryüzündeki en yüksek gökdelenlerde bulunabilir. TED يمكن العثور عليها في مساحات من أرصفة المدينة، الجسور الممتدة على الأنهار الشاسعة، وأطول ناطحات سحاب على الأرض.
    Protesto edebilirsiniz, mektup yazabilirsiniz, bağışta bulunabilir ve bir amaç uğruna gönüllü olabilirsiniz, sanatla, edebiyatla uğraşabilirsiniz, şiir ve müzik yazabilirsiniz, insanlara yardımcı bir topluluk oluşturabilir ve bu hunharlıkları engelleyebilirsiniz. TED يمكن أن تحتج، تكتب خطابات للمحررين، أن تتبرع أو تتطوع لقضايا مجتمعية، أن تبتكر فناً أو تُبدع أدباً، تبتكر شعراً وموسيقى، مجتمع يهتم ببعضه البعض ولا يسمح بحدوث تلك الأعمال الوحشية.
    Bu genom verileri şu anda tüm dünyaya açık erişimli bir veri bankasında bulunabilir ve bu tedavi arayan araştırmacılar için büyük bir iyilik. TED يمكن إيجاد بيانات هذا الجينوم في بنوك معلومات مفتوحة عبر العالم و هذا يعتبر بمثابة نعمة كبيرة بالنسبة للباحثين الذين يحاولون إيجاد العلاجات المناسبة.
    X diye nitelendireceğimiz, herhangi bir noktada, tam 2 depo bulunabilir mi? TED هل هناك نقطة، والتي نسميها النقطة س، حيث يمكن أن يكون لديك بالضبط اثنين؟
    Bu biyolojik nanopartiküller; tükürükte, kanda, idrarda ve pankreas sıvısında bulunabilir. TED و جزيئات النانو البيولوجية هذه يمكن أن توجد في اللعاب و في الدم و البول و البنكرياس
    Durun biraz. Bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles مهلا , هل لى بتقديم اقتراح ؟
    Bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles هل لي بتقديم اقتراح؟
    Affedersiniz. Bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles عذراً هل لي بتقديم إقتراح؟
    Bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles هل لي بتقديم اقتراح ؟
    Bir öneride bulunabilir miyim? Open Subtitles هل لي بتقديم أقتراح؟
    Aynı anda iki konumda nasıl bulunabilir? Open Subtitles كيف يمكن أن تشغل موضعان في وقت واحد؟
    - Çünkü bunun izi bulunabilir. - Hayır, izi bulunamaz. Senin ve benim değil. Open Subtitles لا نهم يبحثوا فيه - كلا لن يبحثوا ليس انت و لا انا -
    Sana bir tavsiyede bulunabilir miyim? Open Subtitles أتمانع لو أسديت إليك نصيحة صغيرة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more