"bulunduğunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عثر عليها
        
    • عُثر
        
    • يتم إيجادها
        
    • عندما تم العثور
        
    • عندما وجدت
        
    • عندما عثر
        
    • تمّ العثور
        
    Kırık bacaklarla bulunduğunda, onun pişmanlıktan kafayı yiyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles عندما عثر عليها و ساقاها مكسورتان أعتقدت أن الندم سيفقده صوابه
    Ve ayaklarında da yara izi yok, bu oldukça garip ...çünkü bulunduğunda ayakkabı ya da çorap giymiyormuş. Open Subtitles ,والقدم، أيضا، هي لا تحمل علامات تماما وهو غريب جدا كما أنها لا ترتدي أحذية أو جوارب عندما عثر عليها
    Fakat o bulunduğunda, geceliği belinin üstüne çekilmişti. Kesinlikle. Open Subtitles لكن عندما عُثر عليها، ثوب نومها .كان مرفوعاً إلى خصرها
    Kral Muhafızları tarafından zarf bulunduğunda, onun başını keseceğim. Open Subtitles عندما يتم إيجادها من قبل الحرس الملكي، سوف أقطع رأسه
    bulunduğunda 10 yaşındaki halindeydi. Open Subtitles عندما تم العثور عليه, كان يملك مظهر فتى في العاشرة من عمره
    İkizler bulunduğunda orada olduğunuzu söylediniz. Open Subtitles اذن انت تقولين بأنك كنت هناك عندما وجدت الجثث
    Araçta sıkışan sürücü bulunduğunda ağır yaralıydı. Open Subtitles ،السائق كان بمفرده في السيارة وقد أصيب بجروح خطيرة حين تمّ العثور عليه عالقاً في داخل السيارة
    Cesedi bulunduğunda bilezik üstünde değildi. Birisi almıştı. Open Subtitles لم يكن على جثّتها عندما عثر عليها شخص ما أزاله
    Ceset bulunduğunda, buraya gelmeniz çok uzun sürmedi. Open Subtitles متى عثر عليها لا يمكن أن تكون منذ زمن بعيد
    bulunduğunda cüzdanı,parası yada mücevherleri yoktu. Open Subtitles حسنا، عثر عليها دون المحفظة، أي مبالغ نقدية، لا المجوهرات.
    bulunduğunda sizin geceliğinizi ve terliklerinizi giyiyordu. Open Subtitles عثر عليها مرتدية ملابسكِ الخاصة ....
    Ve bulunduğunda, boğazındaki kesik, ona verilen diğer zararların yanında hiç kalıyormuş. Open Subtitles و عندما عُثر عليها كان ذبحها أقل ما صُنع بها
    Cesedi bulunduğunda, gövdesi çizilmemiş ya da çürümemişti. Open Subtitles وعندما عُثر على جثَّتها، لم يكن جذعها مخدوشًا أو به كدمات.
    bulunduğunda yanında komplo teorileri vardı. Open Subtitles عُثر مع (رودجر) على نظريات للمؤامرة
    Ori yükselmesinden eski tarihli eserler bazen bulunduğunda put sayılıyor ve şehre getirilip ateşte yakılıyor. Open Subtitles يتم إيجادها أو التنقيب عنها وتعتبر أثرية... ثم يتم جلبها إلى المدينة ليتم حرقها بالنار عندما وصل جهاز الاتصال...
    Kız 14 ay önce çok mucizevi bir şekilde bulunduğunda standart uygulama yanaktan örnek almak değil miydi? Open Subtitles أليس الإجراءات الأساسية هي أخذ مسحة من الفم عندما تم العثور عليها منذ ١٤ شهرًا؟
    Masum biri kazadan sorumlu kişi haline getirildi ve kalıntıları bulunduğunda bile başka meselelerle olayın üstü örtüldü. Open Subtitles اتهام احد الماره الابرياء ظلما ليكون مسؤولا عن الحادث وحتى عندما وجدت بقاياه اخيرا ظهرت مشاكل اخرى لدفن حقيقه ظهورها
    Cesedi bulunduğunda onu siz teşhis etmişsiniz. Open Subtitles لم ترجِع على الإطلاق أنتِ تعرّفتِ على جُثّتها عِندما تمّ العثور عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more