"bulundular" - Translation from Turkish to Arabic

    • قدموا
        
    • عُثر
        
    • عثر عليهما
        
    • تم العثور
        
    • وُجِدوا
        
    • وجدتا
        
    Davayı düşürmemiz için, bize bir teklifde bulundular. Open Subtitles لقد قدموا لتوهم عرضاً لنا لكي يتم إسقاط القضية ـ كم المبلغ الي قاموا بعرضه علينا ؟
    Çok iyi teklifte bulundular. Open Subtitles حسناً ، لقد قدموا لي عرضاً جيداً للغاية من اجل بيعها
    Kalıntılar Galler yakınında güney İngiltere'deki bir arkeolojik kazıda bulundular. Open Subtitles لقد عُثر على البقايا في موقع أثري جنوب إنكلترا قرب مدينة وولز
    Bu iki ceset birbirlerine bir saatlik uzaklıkta mesafelerde bulundular. Open Subtitles حسنا,نعرف أن جثتين عُثر عليها بفارق ساعة بالسيارة بينهما
    Her ikisi de hortum sonrası ezilmiş bir halde bulundular. Open Subtitles كلاهما عثر عليهما مشوهين في أعقاب الإعصار
    Onlar farklı coğrafi bölgelerde bulundular farklı yöntemlerle ve farklı yüzyıllarda öldürüldüler. Open Subtitles لقد تم العثور عليهم في مواقع ,جغرافيه مختلفه ,فتلهم تم بطرق و اساليب مختلفه تماما اعمار مختلفه
    Paul ve Jonathan ölü bulundular. Open Subtitles انة بول وجوناثان. لقد وُجِدوا مَوتى.
    Bir dizi çözülmemiş gerçek cinayetlerin geçtiği sahnede bulundular. Open Subtitles ضحايا الدميتان اللتان وجدتا فى الحياة الحقيقية لم تحل حتّى الآن
    Bana istifa çağrısında bulundular. Yeni hükümete sorunsuz bir geçiş istiyorlar. Open Subtitles لقد قدموا عرض لي لأتنحى بشكل سلمي لضمان انتقال سلسل نحو حكومة جديدة
    Geri çeviremeyeceğimiz bir teklifte bulundular. Open Subtitles قدموا لنا عرضاً لا يمكننا رفضه
    Bana ilginç bir teklifte bulundular. Open Subtitles لقد قدموا لي عرضاً مُثيراً للاهتمام
    Hiçbir istekte bulundular mı? Seni bir şekilde tehdit ettiler mi? Open Subtitles ،هل قدموا أي طلبات هل هددوك بأي طريقة؟
    Senin için şikayette bulundular. Open Subtitles لقد قدموا بها شكوى ضدك
    Teklifte bulundular mı? Open Subtitles هل قدموا لكِ عرض؟
    Aynı itfaiye istasyonundan iki kurban aynı garip halde bulundular. Open Subtitles ضحيتان من مركز واحد للإطفاء، عُثر على جثتيهما على الهيئة العجيبة ذاتها.
    Taylor Doğa Parkında bir mağarada bulundular. Open Subtitles عُثر عليهما فى كهف فى متنزه (تايلور) الوطني
    Tahoe'nun kuzeydoğusundaki 267'de bulundular. Open Subtitles عثر عليهما في الطريق 267 شمال شرق تاهو
    Neyse, "İngiliz Gizli Servis Ajanı James Bond ve işbirlikçisi, Çin Dış Güvenlik Kuvvetleri'nden Wai Lin, bu sabah Vietnam'da ölü olarak bulundular." Open Subtitles لنرى، عميل الأستخبارات البريطانية (جيمس بوند) و المتعاونة معه (وى لين)، من قوات الأمن الخارجى للصين الشعبية عثر عليهما ميتين هذا الصباح فى (فيتنام)
    Kasaba tünellerinde öldükten çok daha sonra bulundular. Open Subtitles تم العثور عليها في أنفاق المقاطعة بعد تيبّسها بفترة طويلة.
    Christian Grey ve iş arkadaşı Ross Bailey sağlıklı bir şekilde bulundular ve şu anda Seattle'a dönüş yolundalar. Open Subtitles ان كريستيان جراي و زميلته روز بيللي تم العثور عليهم بخير آمنين وهم الان في طريقهم لسياتل
    Ölü olarak bulundular. Open Subtitles هم وُجِدوا مَوتى.
    İkisi de 17 yaşında ve 2 gece önce bir otoparkta boğazları kesilmiş olarak bulundular. Open Subtitles (هذه (ميجان تشيرتاو (وصديقتها (بينا سوكارتو كلتاهما في الـ 17 من العمر وجدتا منذ ليلتان في موقف سيارات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more