"bulunuyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقع
        
    • يقع
        
    • يوجد
        
    • موجود في
        
    • تتواجد
        
    • ويحوي
        
    • تساهم
        
    • صار الأن
        
    Bu müthiş buz dinamiklerini inceliyorum, bunlar Dünya'nın en uzak fiziksel bölgelerinden birinde bulunuyor. TED قمت بدراسة هذه الديناميكيات المذهلة للجليد، والتي تقع في واحدة من أكثر البيئات الفيزيائية بعداً الباقية على كوكب الأرض
    Çocuk hastanesi 1997'de kapatılmıştı; Newark bulunuyor. TED مستشفي الأطفال هذه أغلقت في 1997م: تقع في مدينة نيو آرك:
    ve oğlu Darius zamanına kadar, Doğu Akdenizin tamamı Pers kontrolünde bulunuyor. TED وبحلول فترة حكم ابنه داريوس، ساحل البحر الأبيض المتوسط الشرقي بكامله يقع تحت سيطرة الفرس.
    Çünkü tam burada, Marble Falls, Arizona'da 4 numaralı talihli bulunuyor! Open Subtitles لأنه هنا في مدينتنا ماربل فولز، أريزونا يوجد المحظوظ رقم أربعة
    Zakkum bitkisinden sentezlenmiş olması lazım ki bitki her yerde bulunuyor. Open Subtitles بل يتم تصنيعه من نبات الدفلة، وهو موجود في كلّ مكان.
    Çete şiddeti ve son derece canlı uyuştucucu ticareti şehrin artan cinayet oranına büyük katkıda bulunuyor. Open Subtitles تتواجد به النسبة الاكبر من جرائم القتل المتزايدة في المدينة بسبب العنف بين العصابات و نشاط تجارة المخدرات
    O hattın ötesinde, Orta ve Doğu Avrupa'nın eski devletlerinin başkentlerinin tümü bulunuyor. Open Subtitles فيما وراء هذا الخط تقع جميع عواصم الدول القديمة لوسط وشرق أوروبا
    O hattın ötesinde, Orta ve Doğu Avrupa'nın eski devletlerinin başkentlerinin tümü bulunuyor. Open Subtitles ما وراء هذا الخط تقع جميع عواصم الدول القديمة لوسط وشرق أوروبا
    Bulgulardan aldığımız izlenimlere göre Mars'ın kutup takkelerinin hemen altında bugün hâlâ tonlarca su buzu bulunuyor olabilir. Open Subtitles وتشير الأدله أنه لا يزال حتى اليوم ربما تقع أطنان من الماء الجليدي مباشرة تحت الغطاء القطبى للمريخ
    Gezegenimizin tepesinde dünyanın en ücra bölgelerinden biri bulunuyor. Open Subtitles تقع على سطح كوكبنا واحدة من أكثر الاماكن عُزلة على الارض.
    Güney Pasifik'te dünyanın en büyük ikinci adası olan Yeni Gine bulunuyor. Open Subtitles في المُحيط الهادئ الشمالي تقع ثاني . أكبر جزيرة في العالم ، غينيا الجديدة
    Arkada görünen inekler babamın ve ineklerin de arkasında Nairobi Milli parkı bulunuyor. TED هذه أبقار أبي خلفي, وخلف هذه الأبقار, يقع منتزه نيروبي الوطني.
    Ve hepimizin duyduğu bu sağlık krizi aslında bir şehirli krizi ve çaresi şehirlerimizin tasarımında bulunuyor TED وأعتقد أن هذه الأزمة الصحية الأمريكية التي سمعنا عنها جميعاً هى أزمة تصميم الحضري، وأن تصميم مدننا يقع في علاجها.
    Alan Aşağı Doğu Yakası'nın çok merkezi bir konumunda bulunuyor ve bugün de hâlâ şehrin en kalabalık mahallelerinden biridir. TED الآن، يقع هذا الموقع تماما في قلب الجهة السفلى الشرقية، والتي لا تزال اليوم واحدة من أكثر الأحياء ازدحاما في المدينة.
    Hâlâ 6 bulunuyor . Üzgünüm , hiçbir gelişme yok. Open Subtitles كما هو, أنا آسف و لكن لا يوجد أي تَغيُّرات
    Atom futbol stadyumu büyüklüğünde bir top gibiyse ve ortasında çekirdek ile kenarlarında elektronları varsa, çekirdek ile elektronların arasında ne bulunuyor? TED فإن كانت الذرة بحجم ملعب كرة قدم، بنواة في مركزه، والإلكترونات على الحافة، ما الذي يوجد بين النواة والإلكترونات؟
    Ama bir yandan da hastalığın erken teşhis edilip, hastanın 100%'e yakın hayatta kalma olasılığı olan durumlarda bulunuyor TED ولكن النقطة المهمة هنا هو أنه يوجد في المراحل الأولى لهذا المرض، وذلك عندما يكون لدى الشخص فرصة 100 بالمئة للنجاة.
    Bu polimer şaşırtıcı çünkü pek çok farklı organizmada bulunuyor. TED هذا البوليمور مدهش لأنه موجود في العديد من الكائنات الحية المتنوعة.
    Görünüşe göre, geriye kalan son silahlar, soğuk ve ölü ellerimde bulunuyor. Open Subtitles يبدو أن الأسلحة المتبقية موجود في يداي الباردة
    Yeraltındaki mineral tabakalarında bulunuyor sanıyordum. Open Subtitles إنه موجود في الترسبات المعدنية تحت الأرض.
    Ki sadece Hindistan'da bulunuyor, düşük bir frekans olmasına rağmen, özellikle de Hindistan'ın batı kesiminde bulunuyor. Open Subtitles و التي توجد في الهند فقط و على الرغم من قلة شيوعها إلا أنها تتواجد على نحو خاص في الجزء الغربي من الهند
    ve benim yerimde şu an birbirine saygı duyan ve birbiri ile çatışmayan 90.000 insan bulunuyor. TED ويحوي مكاني الآن 90 ألف شخص يقومون باحترام بعضهم البعض بدون أي خلافات.
    Sosyal medya da bu aldatıcı dostluk duyusuna katkıda bulunuyor. TED مواقع التواصل الاجتماعي تساهم أيضًا في هذا الإحساس الخادع بالتواصل.
    Nitekim şimdiden çok sayıda deccal türemiş bulunuyor. Open Subtitles قد صار الأن أضداد للمسيح كثيرون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more