Bulutların üstünde yürüyormuş hissi vermesi amaçlanmıştı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يقترب من حد المشي على السحاب |
Bulutların üstünde miyim yoksa hayal dünyasında mı | Open Subtitles | هل قدمى على السحاب أم ان هذه ارض الاوهام؟ |
Bu çarşaflar ise, sanki Bulutların üstünde uyuyorsun gibi hissettiriyor! | Open Subtitles | والشراشف كما لو أنك نائم على الغيوم |
"Same... herzaman Bulutların üstünde yürümesini söyle" dedi. | Open Subtitles | أخبر " سام ... أنني سأمشي دائما على الغيوم ". |
Yükseklerde, Bulutların üstünde. | Open Subtitles | عالية فوق السحاب. |
Bir insan "Bak, yukarıda Bulutların üstünde Tanrı var." | TED | إنسان ما يمكنه أن يقول، "انظر، ثمة إلهٌ فوق الغيوم! |
# Bulutların üstünde dolaş # | Open Subtitles | # تاخذين السحب بعيداً الأن # |
Bulutların üstünde miyim yoksa hayal dünyasında mı | Open Subtitles | هل قدمى على السحاب أم ان هذه ارض الاوهام؟ |
Bulutların üstünde miyim yoksa hayal dünyasında mı | Open Subtitles | هل قدمى على السحاب أم ان هذه ارض الاوهام؟ |
Trambolin dışında tabii, Bulutların üstünde zıplayabilir. | Open Subtitles | وبدل من المطاط فانة يقفذ على السحاب |
Bayan Schmidt Bulutların üstünde uçan mutlu bir kuştu. | Open Subtitles | السيدة (شميت) كانت طائرا، يحلق فوق السحاب بسعادة. |
Bulutların üstünde bir şey var! | Open Subtitles | ! هنالك شيء يحلق فوق السحاب |
Bulutların üstünde uçuyorsun. | Open Subtitles | أنت تحلق فوق الغيوم. |
- Bulutların üstünde kal. | Open Subtitles | -إبقى فوق الغيوم |
# Bulutların üstünde dolaş # | Open Subtitles | # تاخذين السحب بعيداً الأن # |