Onları yeni bir arabaya koyuyorsunuz, sadece bir kaç tur sonra en hızlı güzergahı buluyorlar ve yarışa hazır oluyorlar. | TED | يمكنك وضعهم في سيارة جديدة، وبعد دورات قليلة، تجدهم قد وجدوا أسرع خط في تلك السيارة، وبدأوا بالسباقات |
Geldiler, kaldılar ve beraber çalışmak için yollar buldular. Ve şehirden şehire ve şehirler arası organizasyonlar ile hala da buluyorlar. | TED | جائوا و بقوا و وجدوا طرق و لازالوا يجدون طرق للعمل معاً مدينة لمدينة و خلال منظمات بين المدن |
Bu bölüm harika. Eski bir tuz madeninde bir hayalet buluyorlar. | Open Subtitles | هذا هو واحد حيث وجدوا شبح في منجم الملح. |
O yüzden çocuğunu kontrol etmekte çok iyi olan birini buluyorlar. | Open Subtitles | لذا، يعثرون على شخص جيّداً ليحكم السيطرة على أبنائهم. |
Ve parçacıklar ile oynarken, gerçekten her türlü tuhaf şeyleri buluyorlar -- duvarların içinden geçebilen ya da aynı anda iki farklı yerde olabilen şeyleri. | TED | وعندما يلعبون بتلك الجزئيات يجدون الكثير من الاشياء الغريبة مثل ايجاد القدرة على الطيران واختراق الجدران او ان يتواجدوا في مكانين في نفس اللحظة الزمنية |
Evet, ama uzaklaşmaya çalışsam da beni yine buluyorlar. | Open Subtitles | نعم ، لكن على الرغم من أنني حاولت وإبتعدت, الا انهم مازالوا يجدونني |
Bunu ya sömürmeye ya da değiştirmeye mecbur hissediyorlar, bu yüzden hızlı değişen dünyamızda zayıf noktaları buluyorlar. | TED | إنهم يشعرون بأنهم مجبرين إما على استغلاله أو محاولة إصلاحه، وهكذا يكتشفون مناطق الضعف في عالمنا المتغير بسرعة. |
Aylarca süren araştırma sonunda Bahamalar'da işlerine yarayabilecek bir tekne buluyorlar. | Open Subtitles | بعد أشهر من البحث، وجدو قارباً في "البهاما" قد يكون ملائماً. |
Neye benzediklerini, kaç yaşlarında olduklarını ve evliler midir, gözlük takıyorlar mıdır, ya da biralarında bebek buluyorlar mıdır diye merak etmeye başladı. | Open Subtitles | تعجبت بشأن أشكالهم وأعمارهم وما إذا كانوا متزوجون أو يضعون النظارات أو إذا وجدوا أطفالاً في مشاريبهم |
Üçüncü suç mahallinde Wade Crewes'u suçlu gösteren fiziksel bir kanıt buluyorlar. | Open Subtitles | ,و في مسرح الجريمة الثالثة وجدوا دليلا حسيا ورط وايد كروز |
Üçüncü suç mahallinde Wade Crewes'u suçlu gösteren fiziksel bir kanıt buluyorlar. | Open Subtitles | ,و في مسرح الجريمة الثالثة وجدوا دليلا حسيا ورط وايد كروز |
buluyorlar ve Julian insan bedeninde onlara rehberlik ediyor. | Open Subtitles | وجدوا أنها، وجوليان يهديهم إلى جسم الإنسان. |
Birisini daha kurtarmışlar. Sürekli yenilerini buluyorlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا ناجي آخر ما زالوا يبحثون عنهم |
Birisini daha kurtarmışlar. Sürekli yenilerini buluyorlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا ناجي آخر ما زالوا يبحثون عنهم |
Canavarın kaburgaları arasına hapsolmuş son öğününü buluyorlar. | Open Subtitles | ...لقد وجدوا آخر وجبة للوحش مدفونة بين أضلاعه |
Colosseum mezunlarının % 82 si mezuniyetten sonra bir yıl içinde iş buluyorlar. | Open Subtitles | 82٪ من خريجي الكولوسيوم يعثرون على عمل خلال سنة التخرج |
Tanrım, ne salak herif. Bu tür koçları nereden buluyorlar? | Open Subtitles | أين يعثرون على هؤلاء المدربين؟ |
Sürekli güzel şeyler buluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعثرون على أغراض طوال الوقت |
Her hafta, sınıfa girdiklerinde, o haftanın ders notlarını buluyorlar, okuma çalışmasını, ödevi ve tartışma sorularını buluyorlar ki, bunlar bizim derslerimizin temelidir. | TED | في كل أسبوع، عندما يذهبون إلى الصف، يجدون ملاحظات المحاضرة لهذا الأسبوع، وواجبات القراءة و الواجب المنزلي و سؤال المناقشة وهو جوهر دراستنا. |
- Beni onun yüzünden buluyorlar sürekli. | Open Subtitles | انه السبب الوحيد الذي يجدونني من خلاله |
Yıllardır üzerimizde çalışıyorlar. Zayıf yanlarımızı buluyorlar. | Open Subtitles | كانوا يدرسوننا يكتشفون نقاط ضعفنا |
Bedenlerini, 18 ay sonra Meksika'da buluyorlar. | Open Subtitles | لقد وجدو جثتها في المكسيك بعد 18 شهر |
Ayakkabıları yapan insanlar uyuyup sabah uyanıyorlar ve bütün ayakkabıları yapılmış buluyorlar. | TED | الناس الذين يصنعون الأحذية يذهبون إلى النوم و يستقيظون في الصباح ، فيجدون أنّ جميع الأحذية أصبحت وبطريقة سحرية جاهزة. |