"buluyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجدوا
        
    • يعثرون
        
    • يجدون
        
    • يجدونني
        
    • يكتشفون
        
    • وجدو
        
    • فيجدون
        
    Onları yeni bir arabaya koyuyorsunuz, sadece bir kaç tur sonra en hızlı güzergahı buluyorlar ve yarışa hazır oluyorlar. TED يمكنك وضعهم في سيارة جديدة، وبعد دورات قليلة، تجدهم قد وجدوا أسرع خط في تلك السيارة، وبدأوا بالسباقات
    Geldiler, kaldılar ve beraber çalışmak için yollar buldular. Ve şehirden şehire ve şehirler arası organizasyonlar ile hala da buluyorlar. TED جائوا و بقوا و وجدوا طرق و لازالوا يجدون طرق للعمل معاً مدينة لمدينة و خلال منظمات بين المدن
    Bu bölüm harika. Eski bir tuz madeninde bir hayalet buluyorlar. Open Subtitles هذا هو واحد حيث وجدوا شبح في منجم الملح.
    O yüzden çocuğunu kontrol etmekte çok iyi olan birini buluyorlar. Open Subtitles لذا، يعثرون على شخص جيّداً ليحكم السيطرة على أبنائهم.
    Ve parçacıklar ile oynarken, gerçekten her türlü tuhaf şeyleri buluyorlar -- duvarların içinden geçebilen ya da aynı anda iki farklı yerde olabilen şeyleri. TED وعندما يلعبون بتلك الجزئيات يجدون الكثير من الاشياء الغريبة مثل ايجاد القدرة على الطيران واختراق الجدران او ان يتواجدوا في مكانين في نفس اللحظة الزمنية
    Evet, ama uzaklaşmaya çalışsam da beni yine buluyorlar. Open Subtitles نعم ، لكن على الرغم من أنني حاولت وإبتعدت, الا انهم مازالوا يجدونني
    Bunu ya sömürmeye ya da değiştirmeye mecbur hissediyorlar, bu yüzden hızlı değişen dünyamızda zayıf noktaları buluyorlar. TED إنهم يشعرون بأنهم مجبرين إما على استغلاله أو محاولة إصلاحه، وهكذا يكتشفون مناطق الضعف في عالمنا المتغير بسرعة.
    Aylarca süren araştırma sonunda Bahamalar'da işlerine yarayabilecek bir tekne buluyorlar. Open Subtitles بعد أشهر من البحث، وجدو قارباً في "البهاما" قد يكون ملائماً.
    Neye benzediklerini, kaç yaşlarında olduklarını ve evliler midir, gözlük takıyorlar mıdır, ya da biralarında bebek buluyorlar mıdır diye merak etmeye başladı. Open Subtitles تعجبت بشأن أشكالهم وأعمارهم وما إذا كانوا متزوجون أو يضعون النظارات أو إذا وجدوا أطفالاً في مشاريبهم
    Üçüncü suç mahallinde Wade Crewes'u suçlu gösteren fiziksel bir kanıt buluyorlar. Open Subtitles ,و في مسرح الجريمة الثالثة وجدوا دليلا حسيا ورط وايد كروز
    Üçüncü suç mahallinde Wade Crewes'u suçlu gösteren fiziksel bir kanıt buluyorlar. Open Subtitles ,و في مسرح الجريمة الثالثة وجدوا دليلا حسيا ورط وايد كروز
    buluyorlar ve Julian insan bedeninde onlara rehberlik ediyor. Open Subtitles وجدوا أنها، وجوليان يهديهم إلى جسم الإنسان.
    Birisini daha kurtarmışlar. Sürekli yenilerini buluyorlar. Open Subtitles لقد وجدوا ناجي آخر ما زالوا يبحثون عنهم
    Birisini daha kurtarmışlar. Sürekli yenilerini buluyorlar. Open Subtitles لقد وجدوا ناجي آخر ما زالوا يبحثون عنهم
    Canavarın kaburgaları arasına hapsolmuş son öğününü buluyorlar. Open Subtitles ...لقد وجدوا آخر وجبة للوحش مدفونة بين أضلاعه
    Colosseum mezunlarının % 82 si mezuniyetten sonra bir yıl içinde iş buluyorlar. Open Subtitles 82٪ من خريجي الكولوسيوم يعثرون على عمل خلال سنة التخرج
    Tanrım, ne salak herif. Bu tür koçları nereden buluyorlar? Open Subtitles أين يعثرون على هؤلاء المدربين؟
    Sürekli güzel şeyler buluyorlar. Open Subtitles إنهم يعثرون على أغراض طوال الوقت
    Her hafta, sınıfa girdiklerinde, o haftanın ders notlarını buluyorlar, okuma çalışmasını, ödevi ve tartışma sorularını buluyorlar ki, bunlar bizim derslerimizin temelidir. TED في كل أسبوع، عندما يذهبون إلى الصف، يجدون ملاحظات المحاضرة لهذا الأسبوع، وواجبات القراءة و الواجب المنزلي و سؤال المناقشة وهو جوهر دراستنا.
    - Beni onun yüzünden buluyorlar sürekli. Open Subtitles انه السبب الوحيد الذي يجدونني من خلاله
    Yıllardır üzerimizde çalışıyorlar. Zayıf yanlarımızı buluyorlar. Open Subtitles كانوا يدرسوننا يكتشفون نقاط ضعفنا
    Bedenlerini, 18 ay sonra Meksika'da buluyorlar. Open Subtitles لقد وجدو جثتها في المكسيك بعد 18 شهر
    Ayakkabıları yapan insanlar uyuyup sabah uyanıyorlar ve bütün ayakkabıları yapılmış buluyorlar. TED الناس الذين يصنعون الأحذية يذهبون إلى النوم و يستقيظون في الصباح ، فيجدون أنّ جميع الأحذية أصبحت وبطريقة سحرية جاهزة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more