Kendi kendime böyle söylüyorum çünkü belki o zaman buna inanmaya ve kendimi kötü hissetmeye başlayabilirim. | Open Subtitles | أقول هذا لنفسي ربما كي أبدأ بتصديق ذلك وأشعر بالسوء. |
Beynin sana boğulduğunu söyleyecek ve kısmen de boğuluyor olacaksın o yüzden buna inanmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | سينبئك دماغك بأنك تغرق وستغرق نوعاً ما لذا ستبدأ بتصديق ذلك |
Kendi kendime böyle söylüyorum çünkü belki o zaman buna inanmaya ve kendimi kötü hissetmeye başlayabilirim. | Open Subtitles | أقول هذا لنفسي ربما كي أبدأ بتصديق ذلك وأشعر بالسوء. |
buna inanmaya alışıktım, ama gerçekten inanmaya başladığım zamanın gerçekten, gerçek olmasıdır. | Open Subtitles | ولا أعتقد ذلك إعتدت على تصديق ذلك ولكنني توصلت إلى الإعتقاد بأن |
Fakat yabancı bilim adamları bile artık buna inanmaya başladılar. | Open Subtitles | ولكن في هذه الأيام , العلماء الأجانب بدأو في تصديق ذلك |
Tüm kasaba halkı buna inanmaya bayılırdı aslında. | Open Subtitles | البلدة بأكملها ستحب أن تصدق ذلك |
buna inanmaya başla. | Open Subtitles | إبدئي بتصديق ذلك. |
Harflerin efendisi olduğunu çok sefer işitir, buna inanmaya başlar. | Open Subtitles | استمرّ في سماع أنه أعظم الكتّاب مراتٍ عديدة وقد بدأ في تصديق ذلك |
Umarım bir daha beslendiğimde de buna inanmaya devam edersin. | Open Subtitles | ...آمل أن تستمر في تصديق ذلك في المرة التالية التي سأطعم فيها |
buna inanmaya cesaret edemedim. | Open Subtitles | لم أجرؤ على تصديق ذلك |
Şu anda gerçekten buna inanmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد فعلاً تصديق ذلك حالياً |
Anlaşıldı Henry, eğer buna inanmaya ihtiyacın varsa... | Open Subtitles | حسناً , هنري إذا كنت تريد أن تصدق ذلك |