Bence Charlie Frobisher beni mutlu etmek için Bundan daha fazlasını yapardı. | Open Subtitles | أعتقد أن تشارلي فروبيشر سيفعل ما هو أكثر من ذلك ليبقيني سعيدة |
Bence Bundan daha fazlasını yapıyoruz. Bence Bundan daha fazlasını engelliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نفعل أكثر من ذلك وأننا نحجب أكثر من ذلك |
Bundan daha fazlasını da alabilirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك الحصول على أموال أكثر من ذلك |
- Burası çöl. Böcekler ve maddeler Bundan daha fazlasını vermeyecektir. | Open Subtitles | إنه الصحراء الحشرات و الجزيئات لن تقوم بتضيقه أكثر من هذا |
aslında derin öğrenme Bundan daha fazlasını yaptı. | TED | في الواقع التعلم العميق قد فعل أكثر من هذا |
Eğer benim yanımda kalırsan, sana her gün Bundan daha fazlasını verebilirim. | Open Subtitles | إذا كنت معي ، سوف تستمتعين بأكثر من ذلك لك اليوم |
Bundan daha fazlasını yapıyordu. Beynin etkisiz bölgelerini etkinleştiriyordu. | Open Subtitles | كانت أكثر من ذلك كانت تنشط المناط الخاملة من دماغه |
Evet bir zamanlar Bundan daha fazlasını olmak istiyordun. | Open Subtitles | كان هناك زمن أردتِ أن تصبحي فيه أكثر من ذلك |
İntikam istediğimi kabul ediyorum ama Bundan daha fazlasını istiyorum korku ve nefret olmadan yaşamak. | Open Subtitles | أعترف أنني أريد الانتقام، ولكن أريد شيئا أكثر من ذلك. وهو أن نعيش دون خوف والكراهية |
Evet, sanki Bundan daha fazlasını yapıyormuş gibi gözüküyor. Ne buldun? | Open Subtitles | أجل ، يبدو أنه كان يفعل أكثر من ذلك مالذي وجدته ؟ |
Yarın kontratı imzaladığında Bundan daha fazlasını alacaksın. | Open Subtitles | سيكون لديك أكثر من ذلك بكثير غدا عند توقيع العقد |
- Bundan daha fazlasını bilmemiz lazım. | Open Subtitles | سيحتاج أكثر من ذلك. حسنا، أساسا، يعني ذلك |
Ne kadar süre sana Bundan daha fazlasını yaptırdılar? | Open Subtitles | كم استغرقهم لإجبارك على فعل أكثر من ذلك ؟ |
Bak, cinayetle suçlanmak üzeresin. Bundan daha fazlasını vermeni şiddetle tavsiye ederim. | Open Subtitles | إسمعي، أنتِ على وشك أن تُتهمي بالقتل، أنصحكِ جدّاً بأن تمنحينا أكثر من ذلك. |
Şimdi, Bundan daha fazlasını istiyorsan yanlış dükkandasın. | Open Subtitles | إذا أردت أكثر من هذا فأنت في المكان الخاطئ |
Hadi ama, Mike, biliyorsun Bundan daha fazlasını alabilirdik. | Open Subtitles | هيا يا مايك، أتظن بأننا كنا قادرين إبقاء أكثر من هذا |
Bundan daha fazlasını ne sana ne de kimseye yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعل ما هو أكثر من هذا لكي أو لأي شخص آخر. |
Bundan daha fazlasını yapacağım. Takvimimi ona göre ayarladım. | Open Subtitles | سافعل أكثر من هذا بكثير، لقد أفرغت جدولي. |
Ortaya Bundan daha fazlasını koyman gerek çünkü itibarın 5 para etmez. | Open Subtitles | عليك أن تغامر بأكثر من ذلك لأن سمعتك في الحضيض |
Arkadaş dediğin Bundan daha fazlasını yapmalı. | Open Subtitles | صديق يرغب أن يقوم بأكثر من ذلك |
Sokağın sonuna kadar şunlara yakalanmamak için Bundan daha fazlasını yapmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بأكثر من هذا لنكمل هذا الطريق دون إرغام |
Karanlıktaki ışığı seçenlere yaşamını geri veriyorum ve Bundan daha fazlasını yapıyorum. | Open Subtitles | انا اهب الحياة لاولئك الذين يختارون الظلام بدل الضوء ونعمل اكثر من ذلك |