| Ve bundan haberdar tüm ulusların hükümetlerine gerçeği açıklamak için 24 saat veriyorum, ya da bunu onlar için ben yapacağım. | Open Subtitles | وأنا أعطي الحكومات , لكل الأمم التي هي على علم بذلك 24ساعه لإفشاء الحقيقة أو سأقوم بفعلها عنهم شكراً , لكم |
| Bu konseyin kıdemli bir üyesiyim ve ben bundan haberdar değilim. | Open Subtitles | أنا عضو بارز في هذا المجلس ولم أكن على علم بذلك. |
| Şu anda bundan haberdar olan diğer milyonlarca doktoru aramam gerekiyor. | Open Subtitles | على أن أتصل بمليون طبيب آخر على علم بذلك |
| - Bir seyler dönüyor ve bundan haberdar misiniz emin degilim. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث ولا أشعر بالراحة في كونك .. لستي على علم بذلك |
| bundan haberdar değildim Jackie. | Open Subtitles | لم يكن لديّ أيّ فكرة عن ذلك ، (جاكي) |
| Avatar'ın bundan haberdar olmamasına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش كون الأفاتار ليس لها علم بذلك |
| Kaptan Rackham liderliğinde adamların herhangi biri bundan haberdar olabilir. | Open Subtitles | بقيادة القبطان (راكهام) أياً من رجاله الذين على علم بذلك |
| "Şahsen ben bundan haberdar değildim. | Open Subtitles | شخصيًا، لم أكن على علم بذلك" |
| - Kurul bundan haberdar değildi. | Open Subtitles | -ليسوا على علم بذلك |
| bundan haberdar değildim Jackie. | Open Subtitles | لم يكن لديّ أيّ فكرة عن ذلك ، (جاكي) |