Bu hoşuna gitmiyorsa, bunlar hakkında yüz esprim var... | Open Subtitles | إن كان هذا لا يعجبك فلدي 100 نكته عن هذه |
bunlar hakkında bazı şeyler duymuştum. Karını becermek için iyi, değil mi? | Open Subtitles | سمعت عن هذه المقاعد، إنها مفيدة للهو مع الزوجة، أليس كذلك؟ |
Bence tüm bunları söyleyebilmen, üstelik TED sahnesinde, tüm bunlar hakkında konuşabilmen gerçekten korkusuzca. | TED | وأن تكونَ قادراً على التكلّم عن هذه الأشياء على منصّة TED وأن تذكرَ تلك القصّة في الأصل يدلّ على شجاعتك |
Tamam, belki bunlar hakkında konuşmak biraz klişe olabilir. | TED | حسنا، ربما أنها قليلاً من كليشيهات الحديث عنها. |
Neredeyse yüzyıldır bunlar hakkında çok fazla şey öğrenemedik. | TED | لقرن من الزمان، لانزال نجهل الكثير عنها. |
Tüm bunlar hakkında seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن أتكلم معك عن هذه الأمور |
Bu konudan söz etmiyorum, bunlar hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | لست اتكلم عن ذلك انا اتكلم عن هذه |
Tanrım, bunlar hakkında konuşmayı özledim! | Open Subtitles | رباه، كم أفتقد الحديث عن هذه الأمور |
Fiona'yla bunlar hakkında konuşamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث لـ (فيونا) عن هذه الأمور |
Ayrıca, bence Facebook'un büyük bir bölümünü kapsıyorlar. Kediyi evlat edinenen maymun veya terk edilmiş bir ceylanı evlat edinmiş bir Danua veya bir domuzla arkadaşlık eden bir inek, ve bana bunlar hakkında 8-9 sene önce ne düşündüğümü sorsaydınız size aşırı derecede duygusal olduğunu söylerdim veya yanlışlıkla falza antropoformikleştirilmiş veya kurgu olduğunu söylerdim. Şimdi diyebileceğim ise böyle şeylerin gerçekten var olduğunu. | TED | كما أعتقد أنها تحتل جزء كبير من الفايسبوك، كالقرد الذي يتبنى قطة، أو الكلب الدنماركي الذي تبنى ولد ظبي يتيم، أو البقرة التي تصادق خنزيرًا، ولو سألتموني عن هذه الصداقات منذ 9 سنوات لأخبرتكم أنها كانت عاطفية تمامًا وربما كانت تجسيدية على نحوٍ خاطئ وربما أيضًا منظمة، وما يمكنني أن أخبركم به الآن أنه في الواقع يوجد شيء من هذا القبيل. |
Ama felaket ile ilgili olmayan hikayeler de var. Ve bunlar hakkında konuşmak, en az diğerlerini konuşmak kadar önemli. | TED | لكن هناك الكثير من القصص الأخرى غير الكارثية. ومن المهم جداً، فإنه لا يقل أهمية ، لنتحدث عنها. |
Deniz kuvvetleri bu şeyleri önce benim komiteme göstermek zorundadır ve ben bunlar hakkında tek bir fısıltı dahi duymadım. | Open Subtitles | يجب أن تمثل البحرية أمام لجنتى حتى لم أسمع شائعات عنها |
Ben de seninle bunlar hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | هذه نفس الكلمات التي أريد التحدث عنها معكِ. |