Bunu önlemek için aklıma gelen her şeyi yaptım ama durduramadım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعى لمنع ذلك لكنى لم أستطع منع الأمر |
Bunu önlemek için tanrılarınızı rahatsız edeceksem üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة اذا كان علي ان ازعج الهتكم لمنع ذلك من الحدوث. |
Bunu önlemek için elinden gelenin en iyisini yapacaksın, sana inanıyorum. | Open Subtitles | سوف تبذلين قصارى جهدكِ لمنع ذلك أنا على ثقة بذلك |
Bunu önlemek için tedbir alındı. | Open Subtitles | أرجع وأرمي البوابة الخارقة الاحتياطات لمنع هذا السيناريو وقد وضعت |
Bayan Richards, Bunu önlemek için bizim yapabileceğimiz bir şey yok mu? | Open Subtitles | سيدة ريتشاردز, هل هناك شئ نستطيع فعله لمنع هذا. |
Erica, Bunu önlemek için onlara 2 milyon dolar ödedi. | Open Subtitles | إريكا أعطت لهم منحة 2 مليون دولار لمنع ذلك |
Programda Bunu önlemek için belirli yakalama mekanizmaları var. | Open Subtitles | هناك آليات الصيد في البرنامج لمنع ذلك |
Bunu önlemek için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي لمنع ذلك. |
Mesele şu ki, şu anda... Bunu önlemek için tek umudum sizsiniz. | Open Subtitles | الاَن أنت أملي الوحيد لمنع هذا |
Bunu önlemek için yapabileceğin hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن بقدورك فعل شيء لمنع هذا. |
Bunu önlemek için elinden bir şey gelmezdi. | Open Subtitles | (كلارك)، لا يوجد أي شيء يمكنك فعله لمنع هذا |
Gördün mü, senin veya Emily'nin Bunu önlemek için yapabileceğiniz bir şey yoktu. | Open Subtitles | أرأيت، لم يكن هناك ما يمكنكما (القيام به أنت و(إيميلي لمنع هذا |