Şimdiki kadar özgür olamam, Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | , لا يمكنني أن أكون حراً هكذا أرى ذلك الآن |
Şimdiki kadar özgür olamam, Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | , لا يمكنني أن أكون حراً هكذا أرى ذلك الآن |
Buraya geri gelmek istememiştin. Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لم ترغب بالعودة هنا أنا أفهم ذلك الآن |
Buraya geri gelmek istememiştin. Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لم ترغب بالعودة هنا أنا أفهم ذلك الآن |
Hayat daima devam etmiyor. Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت، أدرك ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum, ve sana şunu söylemem gerek... bu şeyleri hâlâ söyleyebiliyorken, söylemelisin. | Open Subtitles | أرى ذلك الأن و يجب أن أخبرك انه لأنه يجب أن نقول هذه الأمور |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | ادرك هذا الان. |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك الآن. |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لقد أدركت ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. Bana büyüklük taslama, Mark! Tanrı aşkına! | Open Subtitles | ـ يمكنني أن أرى ذلك الآن ـ لا تناصرني، (مارك)ْ |
Bunu şimdi anlıyorum ve bir gün sen de anlayacaksın. | Open Subtitles | إنّني أرى ذلك الآن و ذاتَ يوم ستراه أيضاً، لكن إلى حينه... |
Ve Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | وأنا أرى ذلك الآن. |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم ذلك الآن. |
Hayat daima devam etmiyor. Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت، أدرك ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. Yabancılarla bile konuşmuştum. | Open Subtitles | أنا أدرك ذلك الآن رغم غرابته |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أرى ذلك الأن - أنت لا تحتاج إلى الدموع - |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أرى ذلك الأن |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | ادرك هذا الان. |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك الآن |
Bunu şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | لقد أدركت ذلك الآن |