Burada birisiyle işim var, umarım bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | أنا أتفاعل مع شخص ما هنا. إذا أمكنك أن تفهم ذلك. |
Ancak bu onlarla anlaşamadığım anlamına gelmez ve umarım bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | ...لكن هذا لا يعني ...أني لا أحاول أن أتأقلم معك ...وأتمني أن تفهم ذلك |
bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تفهم ذلك |
Claire bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | كلير يمكنك فهم هذا |
Belki sen bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | لربما يمكنك فهم هذا. |
Yapmam gerekeni yaptım. bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | فعلت ما كان علي عمله، أنت تقدر ذلك. |
Sanırım bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنك أن تفهم ذلك |
Bu bir gelenek. bunu anlayabilirsin, Gordon. Sen de oynadın. | Open Subtitles | إنه تقليد، أنت تفهم ذلك (غوردن)، أنت كنت لاعباً |
bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تفهم ذلك |
Umarım bir gün bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | آمل أن تفهم ذلك يوماً ما |
Umarım bunu anlayabilirsin, Linus. | Open Subtitles | آمل أن بإستطاعتك تفهم ذلك, (لاينس) |
Kesinlikle bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكنك فهم هذا. |
Kesinlikle bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | {\cH4080ff}بالتأكيد يمكنك فهم هذا. |
Yapmam gerekeni yaptım. bunu anlayabilirsin. | Open Subtitles | فعلت ما كان علي عمله، أنت تقدر ذلك. |