Gümüş tepsiyi getiren adam az önce geldi ve bunu bıraktı. | Open Subtitles | هذا الرجل، الذي جلب الصينية فضية فقط جاء ترك هذا |
Sizin için bunu bıraktı, efendim. | Open Subtitles | . ترك هذا لك، سيدى |
Sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | أوه، ترك هذا لك. |
Yaşlı bir adam bunu bıraktı. Bir yanlışlık olmalı diye düşündüm. | Open Subtitles | رجل عجوز قد ترك هذه للتو اعتقد انه مخطئ |
O adam bunu bıraktı ve gitti. | Open Subtitles | خذي، ذلك الرجل ترك هذه وغادر مسرعاً. |
Gitmiş ama bunu bıraktı. | Open Subtitles | لقد ذهبت , لكنها تركت هذا |
Ama arkasında bunu bıraktı. | Open Subtitles | لكنها تركت هذا. |
Ama, uh, bunu bıraktı. | Open Subtitles | ولكنه.. ترك هذا خلفه .. |
Dee, Efendi Yuan dün bunu bıraktı. | Open Subtitles | سيّدي. السيّد (يوان) ترك هذا بالأمس. |
bunu bıraktı. | Open Subtitles | لقد... لقد ترك هذا |
bunu bıraktı. | Open Subtitles | لقد... لقد ترك هذا |
bunu bıraktı. | Open Subtitles | وقد ترك هذا |
Sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | و ترك هذا لكِ |
Zao kaçtı ama arkasından bunu bıraktı. | Open Subtitles | زاو هرب... . لكنه ترك هذه خلفه. |
Neredeyse unutuyordum. Biri sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | نسيت, شخص ما ترك هذه من أجلك |
- Evet. bunu bıraktı. | Open Subtitles | نعم, قد ترك هذه. |
Bana bunu bıraktı bir uyarı olarak. | Open Subtitles | ... لقد ترك هذه لي كتحــذير |
Gaston bize bunu bıraktı. Her ihtimale karşı. | Open Subtitles | (غاستون) ترك هذه فقط في حالة الضرورة |
- Kadın sana bunu bıraktı. | Open Subtitles | لقد تركت هذا لك -ماذا؟ |
Size bunu bıraktı. | Open Subtitles | و تركت هذا لك |
Size bunu bıraktı. | Open Subtitles | و تركت هذا لك |