"bunu biliyorum çünkü" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعرف هذا لأنني
        
    • أحد أعرف ذلك لأنه
        
    • أعرف ذلك لأنني
        
    • ينتج ذلك
        
    Bunu biliyorum çünkü, elimde onun otopsi raporunun bir kopyası var. Open Subtitles ..أعرف هذا لأنني أملك نسخة من تقرير الطبيب الشرعي
    Bunu biliyorum, çünkü toplantılara gidiyorum. Gerekeni yaptım. Open Subtitles انا أعرف هذا لأنني أذهب إلى الاجتماعات هذاهو عملي
    Bunu biliyorum çünkü bana kendisi söyledi. Open Subtitles هو لم يمارسه مع أي أحد أعرف ذلك لأنه قام بأخباري به
    Bunu biliyorum çünkü bana kendisi söyledi. Open Subtitles هو لم يمارسه مع أي أحد أعرف ذلك لأنه قام بأخباري به
    Bunu biliyorum çünkü 12 yaşımdan beri heavy metal'i savunuyorum. Open Subtitles أنا أعرف ذلك لأنني قد تم الدعوة لمدة 12 عاما.
    Bunu biliyorum çünkü faturaları ben ödüyorum. Open Subtitles أنا أعرف ذلك لأنني أقوم بسداد الفواتير
    Bunu biliyorum çünkü doymak bilmez kıskançlığım yüzünden Blairin görüştüğü ve konuştuğu herkezin kayıtları... bende var. Open Subtitles وأعلم ذلك لأنني كنت أراقب كل من تحادثهم "بلير" أو تراهم ينتج ذلك عن غيرتي الجشعة
    Sen değil. Bunu biliyorum çünkü bir kez yanıldım. Open Subtitles ليس أنت أعرف هذا لأنني كنت مخطئاً من قبل
    Bunu biliyorum çünkü direkt olarak söyleyeyim ben de Carl Buford'ın kurbanlarından biriydim. Open Subtitles أعرف هذا لأنني و دعني اكون صريحا انا أيضا كنت أحد ضحايا كارل بيوفورد
    Bunu biliyorum, çünkü dünyanın daha önce gitmediğim belli bölgelerine seyahat ettim, kendimin yapmadığını bildiğim bir dur işareti direğine rastladım. TED وأنا أعرف هذا لأنني سافرت إلى أماكن معينة من العالم لم أزرها من قبل، وعثرت على علامة توقف وأنا متأكدة أنني لم أقم بلفها.
    Bunu biliyorum çünkü New York Times'ta Ayn Rand Vakfı'nın 11 Eylül sonrasında tam sayfa reklamını gördüm, orada "Sorun Irak ya da İran değildir Sorun bu ülkededir ve bu ülkeyle yüzleşmek üniversite profesörleri ve onların takipçileridir." TED أنا أعرف هذا لأنني قرأت في صحيفة نيويورك تايمز إعلان خاص مؤسسة أيان راند أخذت صفحة كاملة بعد أحداث ١١ سبتمبر حيث قالوا : "المشكلة ليست العراق أو إيران، المشكلة في هذا البلد أو الذي يواجه هذا البلد هم أساتذة الجامعة ونسلهم"
    Bunu biliyorum çünkü faturaları ben ödüyorum. Open Subtitles أنا أعرف ذلك لأنني أقوم بسداد الفواتير
    Ve Bunu biliyorum çünkü hemen şimdi, Open Subtitles وأنا أعرف ذلك لأنني الآن
    Bunu biliyorum çünkü, bitmek bilmeyen kıskançlığım yüzünden Blair'in görüştüğü ya da konuştuğu herkesin kaydını tutarım. Open Subtitles ينتج ذلك عن غيرتي الجشعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more