Arabadaki kan lekesi karşısında mahkemede onların bir önemi yok. bunu biliyoruz. | Open Subtitles | لن يتفوق أبداً على بقع الدم على السيارة في المحكمة، نعلم ذلك. |
Hepimiz bunu biliyoruz. Her gün haberlerde. | TED | نحن جميعا نعلم ذلك إنه في الأخبار اليومية |
Elbette, bunu biliyoruz Butch, ama bunu isteyen Bay Davies. | Open Subtitles | بالتأكيد، نحن نعرف ذلك يا بوتش ولكننا هنا للسيد ديفيس |
Sizdeki mektupların hiçbir anlamı yok, senle ben, her ikimiz de bunu biliyoruz. | Open Subtitles | تلك الخطابات لا تعني شيئا انت وانا كلانا نعرف ذلك |
Bu adadaki tek insanlar biz değiliz, ve hepimiz de bunu biliyoruz | Open Subtitles | لسنا وحدنا على هذه الجزيرة وكلنا نعلم هذا |
Ana katsayıyı bildiğimiz için... bunu biliyoruz kızlar we know. | Open Subtitles | وبمجرد ان نعرف المعادل القيادي سنتعرف على القيمه الفعليه نحن نعرف هذا سيداتي |
Adamlarının adamlarıma saygısı yok. bunu biliyoruz. | Open Subtitles | فرجالك لم يحترموا أحداً من رجالي كلانا يعرف ذلك. |
- Tok'ra tüneller oluşturmak için kristaller kullanıyor. - Evet, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | التوك رع يستعملون البلورات لتشكيل الأنفاق نعم, نعلم ذلك |
Bu adada sadece biz yaşamıyoruz ve hepimiz bunu biliyoruz! | Open Subtitles | نحن لسنا الوحيدين على هذه الجزيرة، و كلنا نعلم ذلك! |
ama yüreğimde biliyorum ki bu doğru değil bunu biliyoruz. | Open Subtitles | من قلبي، اعلم ان ذلك غير صحيح. نحن جميعا نعلم ذلك. |
Başından geçenler bir simülasyondu, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | كان يجب أن تُخبرني. ما مَررتي بهِ كان مُحاكاة نحنُ نعلم ذلك. |
Rita, sen ve ben, her şeyi farklı görüyoruz, bunu biliyoruz ancak bunun kötü bir şey olması gerekmez, sadece birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var demek. | Open Subtitles | ريتا انا وانتى نرى الاشياء مختلفة نحن نعرف ذلك ولكن يجب الا تكونى سيئة ان هذا يعنى اننا لدينا الكثير لنتعلمة من بعذنا |
Dedektif Santos dışarı çıkmış, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | أن رجل المباحث سانتوس كان مسجلا للخروج في دورية,نحن نعرف ذلك |
Diğerleri bu konuda konuşmak istemiyorlar, çünkü korkuyorlar. Ama hepimiz bunu biliyoruz. Hepimiz hissediyoruz. | Open Subtitles | لا يريد الٓاخرون التكلم لٔانه يخيفهم لكننا نعرف ذلك ونشعر به |
bunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف ذلك ، لقد فحصوا بالفعل مبنى العلوم |
Son birkaç gündür çok badire atlattın. bunu biliyoruz. | Open Subtitles | لقد عانيت كثيراً خلال الأيام الماضية نحن نعلم هذا |
Dinleyin! Bu etkinlik "oyun için öde". Hepimiz bunu biliyoruz. | Open Subtitles | أنصتوا، هذه المسابقة يُدفع لها من أجل الإشترك وجميعنا نعلم هذا |
bunu biliyoruz çünkü diğerleri kurtuldu ve haritayı yarattı. | Open Subtitles | نعلم هذا لأن البقية نجوا وقاموا بإنشاء الخريطة |
Zaman makineleri sorundan başka bir şey değil. Biz bile bunu biliyoruz. | Open Subtitles | آلات الزمن ليست أكثر من مجرد مشاكل حتى نحن نعرف هذا |
bunu biliyoruz, çünkü 1982'de ben dahil olmak üzere bir grup bilim adamı tam üç hafta bunu anlamak için çalıştı. | Open Subtitles | , نحن نعرف هذا لأنه في 1982 , مجموعة من العلماء كنت أنا من ضمنهم أمضينا 3 أسابيع . متواصلة نبحث بالموضوع |
Belki bizzat yapmadın ama bu işte parmağın var ve ikimiz de bunu biliyoruz. | Open Subtitles | ربما لم تفعلها بنفسك، لكنك خلف الأمر، وكلانا يعرف ذلك. |
İnsanlar içki içiyorlar. bunu biliyoruz. Bütün yaptığım bu talebe karşılık vermek. | Open Subtitles | الناس سيشربون الكحول جميعنا يعلم ذلك و انا اتصرف على هذا الاساس |
Şey o Ursula'yı kaçırdı, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | حَسناً، سَحبَ ربطة شعر أورسولا وكلنا يعرف هذا |
bunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن على دراية بذلك. |
En azından tek başlarına, bunu biliyoruz çünkü eğer öyle olsalardı hepimiz aynı şeylere öfkelenirdik, fakat öyle olmuyor. | TED | على الأقل ليست بمفردها، ونعلم ذلك، لأنه إذا كانوا كذلك، سنغضب لنفس الأسباب لكننا لا نفعل. |