Ve benim Bunu bilmem gerekir. Buna geri sıçrama diyorlar. | TED | وأرغب في معرفة ذلك. إنها تسمى قفزة الى الخلف. |
Bunu bilmem gerektiğini çünkü ona göre aspirin alıp almamam gerektiğini veya başım ağrıdığında tomografi çektirebileceğimi, | Open Subtitles | يقولون أن علي معرفة ذلك لأنه سيحدد ما إذا كنت سأتناول الأسبرين أو أجري صورة دماغ عند إصابتي بالصداع. |
Ve sen de Judah'ı seviyordun Bunu bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | وأعرف أنكِ أحببته ومن الجيد معرفة ذلك |
Bunu bilmem gerekmiyor. | Open Subtitles | لم أكن بحاجة لمعرفة ذلك |
Bunu bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | حسنٌ، من الجيّد معرفتي بذلك. |
Biri kayıt cihazı taşıyorsa, Bunu bilmem gerek. | Open Subtitles | إذا كان أحدهم يضع جهاز تنصت, فيجب أن أعلم |
Ben de Bunu bilmem nelojiye giris sinifimda ögrenmistim. | Open Subtitles | لقد تعلمتُ ذلك حين درستُ مادة " المدخل إلى ما لا أذكره " |
Ama Bunu bilmem işe yaramıyordu. Yöntemi işe yarıyordu. | Open Subtitles | "ولكن معرفة ذلك لم تهمّ لأنّه أثّر بي مع ذلك" |
Ah, tabii. Elbette Bunu bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | صحيح، حسناً بالتأكيد كان عليَ معرفة ذلك |
Bunu bilmem iyi oldu. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | واو ، جيد معرفة ذلك شكراً جزيلاً |
Ben orada değildim. Bunu bilmem mümkün değil. | Open Subtitles | لم أكن حاضرة، ليس بإمكاني معرفة ذلك |
Bunu bilmem gerekmezdi. | Open Subtitles | لا اريد معرفة ذلك |
- Bunu bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك |
Harika. Bunu bilmem iyi oldu. | Open Subtitles | حسناً، رائع، جيد معرفة ذلك |
Biri kayıt cihazı taşıyorsa, Bunu bilmem gerek. | Open Subtitles | إذا كان أحدهم يضع جهاز تنصت, فيجب أن أعلم |
Ben de Bunu bilmem nelojiye giriş sınıfımda öğrenmiştim. | Open Subtitles | لقد تعلمتُ ذلك حين درستُ مادة " المدخل إلى ما لا أذكره " |