"bunu ciddiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأمر بجدية
        
    • هذا بجدية
        
    • محمل الجد
        
    • الأمر على محمل
        
    Bunu ciddiye alın. Deneyin başarısı size bağlı. Open Subtitles خذوا الأمر بجدية نجاح أو فشل التجربة بين أيديكم
    O odaya gidene kadar Bunu ciddiye almıyordum ve o orada yatıyordu... Open Subtitles لم أخذ الأمر بجدية حتى ذهبت للغرفة وكانت هناك..
    Elimizdeki, diğerleriyle rekabet etmemize yetmez çünkü onlar Bunu ciddiye alıyor. Open Subtitles لا، لا نستطيع التنافس مع الأولاد الآخرين لأنهم أخذوا هذا الأمر بجدية.
    Bunu kendiniz açıklarsanız avantajlı konuma geçersiniz etkisi daha az olur, ...neden Bunu ciddiye almanız gerektiğini anladınız sanırım. Open Subtitles عِنْدَكَ الافضلية تبرأ نفسك ويأْخذ البعض اللدغة بعيداً لهذا السبب أنت يَجب أَن تخُذ هذا بجدية
    Eğer Bunu ciddiye almazsan, kazananın Hattie olduğunu ilan ederim. Open Subtitles لذا لن تأخذا هذا بجدية, انا اعلن ان "هاتي" هي الفائزة.
    Security Concepts'teki hiç kimse Bunu ciddiye almıyor. Open Subtitles لا أحد بالمفاهيم الأمنية يأخذه على محمل الجد
    Ben eğer Bunu ciddiye alıyorsam, sizde almalısınız. Open Subtitles إن كنت سأخذ هذا على محمل الجد فعليك أيضاً
    Bunu ciddiye almamak bir hata olur. Open Subtitles ألا تأخذوا الأمر على محمل الجد يعتبر خطأً فادحا
    Eğer Bunu ciddiye almayacaksan, o zaman işini yap. Open Subtitles إذا أنت لن تأخذ الأمر بجدية إذا .. قومي بعملك
    Bak, bu benim hatam. Geçen gün, iş bulma konusunda sana takıldım ve sen Bunu ciddiye aldın. Open Subtitles كنت أضايقك قبل أيام لتحصلي على عمل، لكنّك أخذت الأمر بجدية.
    Polisin Bunu ciddiye almadığını... ama birkaç gün evde kalacağımı ve onun da kalmasını istediğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أن الشرطة لم تأخذ الأمر بجدية ولكنهم يريدون مني البقاء هنا لبضعة أيام وأنا أردته أن يبقى معي
    Bunu ciddiye almalıydım. Open Subtitles أتعلمين، كان يجب علي أخذ الأمر بجدية أكثر
    Bunu ciddiye alıyoruz - beyaz balık, tavuk, alkolsüzlük. Open Subtitles سنأخذ الأمر بجدية بسمك أبيض, ودجاج, وبدون كحول
    Peter, David Chicago olacaksan Bunu ciddiye alacağını ve kitabın mesajını onurlandırağını bilmem gerekiyor. Open Subtitles إذا أردتَ أن تكون دافيد شيكاجو أريد أن أعرف أنك ستأخذ الأمر بجدية وتشرّف رسالة الكتاب
    Ama Bunu ciddiye almalısın, tamam mı? Open Subtitles لكن عليك أن تأخذ هذا الأمر بجدية اتفقنا ؟
    Salla o zırvalığı. Bunu ciddiye alıyoruz. Open Subtitles إنسي ذلكَ الهراء نحن سنأخذ هذا بجدية
    Evet ama size Bunu ciddiye almanızı söylemiştim. Open Subtitles نعم, وأخبرتك أن تأخذ هذا بجدية أكبر
    Bunu ciddiye alacaktır. Open Subtitles هي سَتَأْخذُ هذا بجدية
    Geriye kalan tek ihtimal onun yaptığı ve Bunu ciddiye almalıyız. Open Subtitles الاحتمال يبقى أنه يمكن أن يكون هو ويجب أن نأخذ هذا على محمل الجد
    - Bu insanlar Bunu ciddiye alıyorlar. Bu onların dini. Open Subtitles هؤلاء الناس يأخذونها على محمل الجد إنها عقيدتهم
    O olması olasılığı var, Bunu ciddiye almalıyız. Open Subtitles الاحتمال يبقى أنه يمكن أن يكون هو ويجب أن نأخذ هذا على محمل الجد
    Çünkü Bunu ciddiye alırsın diye düşünüyordum. Open Subtitles لأنني ظننتكَ ستأخذ هذا الأمر على محمل الجد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more