Sıcaklık 34 derece. Demek ki kurbanımız dört saat önce ölmüş, katılaşma ve morarma bunu doğruluyor. | Open Subtitles | وهذا يعني الضحية الخاص ميتا ل أربع ساعات، الصرامة والرمية تؤكد ذلك. |
O olamaz çünkü bütün gece telefonda kızıyla görüşmüş telefon kayıtları da bunu doğruluyor. | Open Subtitles | حسناً ، لم يكن بإمكانها ذلك لأنها كانت على الهاتف طوال الليلتتحدثمع ابنتها.. وسجلاّت الهاتف تؤكد ذلك |
Dişçi kayıtları ve fiziksel özellikleri bunu doğruluyor. - Arabanın Bay Lynch üzerine kayıtlı olması ve cesedinin üstünde bulunan takı da bunu doğruluyor. | Open Subtitles | -سجلات الاسنان والخصائص الفيزيائيه تؤكد ذلك |
Kazalı arabadan alınan kan örnekleri bunu doğruluyor. | Open Subtitles | عينات الدم المسحوبة من الحطام تؤكد هذا |
Times Meydanı'ndaki tüm reklam tabelaları ve panolar bunu doğruluyor. | Open Subtitles | كل اللافتات والأعلانات في ميدان"التايم" تؤكد هذا |
Yaptığımız her test bunu doğruluyor. | Open Subtitles | كل التجارب التي اجريناها تؤكد ذلك. |
Her durum bunu doğruluyor. | Open Subtitles | كل الظروف تؤكد ذلك. |
Yaptığım kan tahlilleri bunu doğruluyor. | Open Subtitles | والعمل دمي تؤكد ذلك. |
Seyahat kayıtları bunu doğruluyor. | Open Subtitles | تسجيلات السفر تؤكد ذلك |
Yaptığımız her benzetim bunu doğruluyor. | Open Subtitles | "كل محاكاة قمنا بتنفيذها تؤكد ذلك" |
Kurşunlar bunu doğruluyor. | Open Subtitles | الرصاصات تؤكد هذا |