Aptal göründüğümüzü biliyorum ama Bunu duymaktan asla bıkmayacağım. | Open Subtitles | اعرف ان هذا يبدو سخيفاً ، لكن لن امل من سماع ذلك |
Her ne kadar itiraz etseler de Bunu duymaktan hiç bıkmazlar. | Open Subtitles | وبرغم معارضتهم، لم يسأموا قط من سماع ذلك. |
Bunu duymaktan hoşlanmıyoruz ama dayanacak bir şeye ihtiyacımız var bizden daha büyük bir şeye. | Open Subtitles | إلان , لا نحب سماع ذلك لكننا نحتاج شيئاً ما أو شخصاً ما لنرتكز عليه روحه أقوى من أنفسنا |
Bunu duymaktan bıktım. Geri alacak, tüm parasını geri alacak! | Open Subtitles | لقد سئمت من سماع هذا, سوف تسترجع كل النقود التي انفقتها |
Ve Janet Bunu duymaktan usandı, yani ayrılmalarının sebeplerinden birisi buydu. | Open Subtitles | وجانت تعبت من سماع هذا الكلام ,لذا كان هذا أحد أسباب إنفصالهم |
Eminim mahkeme de Bunu duymaktan memnun olacaktır. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن المحكمة سوف تكون سعيدة بسماع هذا ، أيضاً |
Çalışmalarının birinde Obama ve McCain'i karşılaştırdılar. McCain'in Obama'dan daha Amerikalı algılandığını keşfettiler ve bir noktaya kadar, insanlar Bunu duymaktan şaşırmadılar. | TED | وفي إحدى دراساتهم قارنوا أوباما وماكين، ووجدوا بأن ماكين يُعتقد أنه أمريكي أكثر من أوباما، ولحد ما، لم يتفاجأ الناس لسماع ذلك. |
Stubbs'a söyleyecek misim? Bunu duymaktan memnun olur. | Open Subtitles | إذا أخبر هذا فرانك فأنا متأكد انه سيكون سعيد لسماع هذا |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ve Bunu duymaktan da nefret edeceklerdir. | Open Subtitles | أكره قول ذلك، وأنا واثق .... من أنهم سوف يكرهون سماع ذلك |
! İnsanlar Bunu duymaktan hoşlanır! | Open Subtitles | الناس يحبوت سماع ذلك |
MichaeI, Bunu duymaktan bıktım artık. Hala bana sahipsin. | Open Subtitles | َ(مايكل) ، أنا تعبت من سماع ذلك انت مازلت تملكني |
Bunu duymaktan asla sıkılmam. | Open Subtitles | لا أشعر بالملل من سماع ذلك قط |
Bunu duymaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره سماع ذلك |
Bunu duymaktan asla sıkılmam. | Open Subtitles | لن أسأم أبداً سماع ذلك |
Biliyorum,Bunu duymaktan hoşlanmayacaksın ama seni test edeyim. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لن تحبى سماع هذا لكنى أعطيتك إختبار |
- Bunu duymaktan sıkıldım. Yüzün gayet iyi durumda. | Open Subtitles | لقد سأمت من سماع هذا وجهك بخير |
Eğer Bunu duymaktan hoşlansalardı, kendi karılarının yanında olurlardı. | Open Subtitles | إذا أرادوا سماع هذا لذهبوا إلي زوجاتهم |
Yok yahu, Bunu duymaktan yoruldum. | Open Subtitles | توقف. لا أستطيع مواصلة سماع هذا. |
Eminim mahkeme de Bunu duymaktan memnun olacaktır. | Open Subtitles | أنكم تأخذون الحكم بجدية جدًّا وأنا أعلم أن المحكمة سوف تكون سعيدة بسماع هذا ، أيضاً |
Bunu duymaktan büyük bir onur duydum. | Open Subtitles | نحن في أَوْج سعادتنا لسماع ذلك |
Bunu duymaktan hep mutlu olurum. Devam et. | Open Subtitles | . أنا دائماً أكون سعيداً لسماع هذا ، أكملي |
Bunu duymaktan asla sıkılmam. | Open Subtitles | -أتدري, لا أسئم من سماع هذه الجملة |