Oradan kurtarıp geri dönüştürebilmeyi istediğimiz birçok değerli malzeme var. bunu kolayca yapamayız çünkü birbirlerine kalıcı olarak yapışmış. | TED | ويوجد الكثير من المواد الثمينة هناك، التي سنحب أن نستخرجها ونعيد تدويرها. ولا يمكننا فعل ذلك بسهولة |
Dinle, bunu kolayca yapabilirim, hem de hemen! | Open Subtitles | اسمع كنت استطيع فعل ذلك بسهولة الآن |
Dinle, bunu kolayca yapabilirim, hem de hemen! | Open Subtitles | اسمع كنت استطيع فعل ذلك بسهولة الآن |
Müze müdürü olarak bunu kolayca yapabilir. | Open Subtitles | كأمين متحف، كان بإستطاعته تنفيذ هذا بسهولة. |
bunu kolayca silebilirim. Dans etmek bedava. | Open Subtitles | أستطيع شطب هذا بسهولة فالرقص مجاني |
Aslında işin bu kısmı çok kolay. bunu kolayca halledebilirim. | Open Subtitles | وهذا الجزء الاول فى حياتى ويجب ان اركز عليه |
bunu kolayca söyleyebiliyorsun, ama seçeneğimiz var mı? | Open Subtitles | قلت إن ذلك بسهولة لكن أي خيار لدينا؟ |
Ve tüm bunları bir bitkide birleştirmek istiyoruz. bunu kolayca yapabiliyoruz ve yapacağız da. Aslında mdel bitkimiz Arabidopsis'te bunu yapıyoruz, bu deneyleri, başka bir büyük bitkiye kıyasla çok daha hızlı yapmamızı sağlıyor. | TED | وبعدها نريد دمج كل هذه السمات في نبتة واحدة، نحن نستطيع فعل ذلك بسهولة وسنفعله، نحن بصدد فعل ذلك في الحقيقة في النبتة النموذج رشاد الصخر التي تتيح لنا فرصة إجراء هذه التجارب بسرعة أكبر مما تخوله لنا نباتات أكبر. |
Düzgün bir avukat bunu kolayca savunabilir. | Open Subtitles | وأي محامي لائق يمكنه مجادلة هذا بسهولة |
bunu kolayca unutmaz o. | Open Subtitles | لن ينسى هذا بسهولة |
Buchanan bunu kolayca kabullenmeyecektir. | Open Subtitles | بيوكانان) لن يتقبل هذا بسهولة) |
Aslında işin bu kısmı çok kolay. bunu kolayca halledebilirim. | Open Subtitles | وهذا الجزء الاول فى حياتى ويجب ان اركز عليه |