Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس لي أن أحكم |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس لي أن أحكم |
Bunu söylemek bana düşmez ama Denholm bir zamanlar ikinizin arasında iyi bir ilişki varmış. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول ذلك .. لكن يبدو أنّ علاقتكما كانت جيّدة في فترة ما |
Bunu söylemek bana düşmez efendim, bütün söyleyebileceğim, ne yazık ki, büyük gün öncesinde tüm fındıklarımızın işini bitirebilmemiz hariç, sıradan bir Noel işte. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول, سيدي. كل ما أستطيع قوله هو أنه كالكريسماس المعتاد، باستثناء أننا أنهينا كل مالدينا من البندق قبل يوم العيد. |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس مُصرح لى بالكلام. |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس مُصرح لى بالكلام. |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس أنا من يقرر ذلك |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول هذا |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس لي أن أقول |
Bunu söylemek bana düşmez. | Open Subtitles | ليس أنا من يقرر ذلك |