Sadece bunu söylemek için bizi buraya getirmediğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن ، أعلم بأنّك لم تأتي كل تلك المسافة إلى هنا لتخبرني بهذا فقط |
Kapıyı, bana bunu söylemek için kapatmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تغلق الباب فقط لتخبرني ذلك,أليس كذلك؟ |
Çünkü bunu söylemek için bana bir içki lazım. | Open Subtitles | ، لأننى أحتاج إلى مشروبٍ لأقول هذا |
Belki bunu söylemek için üç sene geciktim ama yine de söyleyeceğim. | Open Subtitles | وقد تأخّرت 3 أعوام لإخبارك بهذا ولكن أفضل من لا شيء أنا بحاجة لقوله |
Sana bunu söylemek için bir şansım daha olacağını hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أتخيل مطلقاً أن تتاح ليّ الفرصة مجدداً لقول هذا لك |
bunu söylemek için iyi bir zaman olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان هذا ليس وقت مناسب لأقول ذلك |
Campagna'dan buraya kadar, bunu söylemek için mi geldin? | Open Subtitles | أتيت كل هذا الطريق من كامبانيا لتقول ذلك ؟ |
bunu söylemek için buralara kadar gelmene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ المجيء كل هذه المسافة لتقول هذا أعلم ذلك |
Buraya kadar sırf bunu söylemek için mi geldin? | Open Subtitles | جئت كل هذا فقط لتخبرني بهذا ؟ أعلم أن بيننا الخلافات |
Onca zahmete bunu söylemek için mi katlandın? | Open Subtitles | لقد صعدت إلى هنا لتخبرني بهذا .. |
Bana bunu söylemek için mi geldin? Onlarla beraber misin? | Open Subtitles | هل أتيت لتخبرني بهذا هل أنت معهم؟ |
Ee, yok, bunu söylemek için beni kaldırdığına çok sevindim. | Open Subtitles | لا . ياالهي لا . ان مسرور انك ايقظتني لتخبرني ذلك |
bunu söylemek için buraya kadar gelmene minnettarım. | Open Subtitles | أنا أقدر أنك, عدت الى هنا لتخبرني ذلك |
bunu söylemek için biraz geç olabilir. | Open Subtitles | ربما الأمر متأخر قليلاً لأقول هذا. |
bunu söylemek için uzun süredir bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت انتظر وقتا طويلا لأقول هذا. |
Bu odada olman beni heyecanlandırıyor çünkü sana bunu söylemek için tam dört yıl bekledim. | Open Subtitles | أنا متحمس لوجودك في هذه الغرفة لأنني انتظرت 4 أعوام لإخبارك بهذا |
Britanya Imparatorunun karşısına sadece bunu söylemek için mi çıktın? | Open Subtitles | هل طلبت الجمهور البريطاني لقول هذا فقط ؟ |
Lexi hakkında bunu söylemek için hazır değilim. | Open Subtitles | وانا لست مستعدة لأقول ذلك عن ليكسي |
Sırf bunu söylemek için mi onca yolu teptin? | Open Subtitles | هل تخبرني بأنك اتيت كل هذه المسافه الى هنا فقط لتقول ذلك ؟ |
- bunu söylemek için ne kadardır bekliyorsun? | Open Subtitles | كم انتظرتي لتقول هذا ؟ |
bunu söylemek için bir doktora ihtiyacın yoktu. | Open Subtitles | لا تحتاج لطبيب ليخبرك بذلك |
bunu söylemek için çok beklemiş olabilirim, ama ben de seni seviyorum. | Open Subtitles | ربما انتظرت كثيرا لاقول هذا , لكني احبك , ايضا . |
bunu söylemek için bu anı mı bekledin? | Open Subtitles | هل انتظرت لحد الآن لتخبرني هذا ؟ |
Ama bunca yolu sırf bunu söylemek için gelmemişsindir. | Open Subtitles | ولكنكِ لم تقطعي كل هذه المسافة لتخبريني بهذا فحسب |
Bir dakika. Bana bunu söylemek için mi zahmete girdin? | Open Subtitles | هل عانيت القدوم الى هنا لتخبريني هذا فقط |
Sırf bunu söylemek için buraya kadar getirtmeye gerek yoktu ama. | Open Subtitles | إنكم لم تحتاجوا لإحضاري كل هذه المسافة، لإخباري بهذا فحسب. |