"bunu seviyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أحب هذا
• أحب ذلك
• احب ذلك
• أحبّ هذا
• يعجبني هذا
• ما أحبه
• أحب هذه
• ويعجبني ذلك
• هذا ما احبه

Satın alınamaz ya da takas edilemez. Yani tek değeri gerçekten kişisel olması. Ve ben Bunu seviyorum.
لا يمكن بيعه أو شراؤه أو حتى المتاجرة به، إذًا قيمته الفريدة مسألة شخصية لك، وأنا أحب هذا.

Sana davranış biçimini anlatacak. Bunu seviyorum.
سيقوم بإخباركِ بما يجب أن تفعليه وما لا يجب أن تفعليه ، أحب هذا

Gerçek ilişkiler yaşayamayız. Ben de Bunu seviyorum.
لا يمكن أن يكون لدينا علاقات طبيعية كما ترون , أحب ذلك

Bak, Bunu seviyorum işte. Konuyu kesip atmanı seviyorum.
أترى، أنا أحب ذلك أحب الطريقة اللتي تتوجه فيها للأمر بشكل مباشر

Sessizce oturup her şeyi kendi içinde yaşıyorsun. Öylece konuşmamı bekliyorsun. İşte Bunu seviyorum.
انت جالس فحسب صامتآ منتظرنىاناتحدث،أنا احب ذلك .

Sang-jun, Bunu seviyorum.
سانغ يون أنا أحبّ هذا

- Bu yemek odasında olmalı. - Bunu seviyorum işte.
هذه يمكن ان تكون غرفة المعيشة - يعجبني هذا -

Bakıcılık ve büyükanneliğimiz için değer görüyorduk, Bunu seviyorum.
كانت تقاس قيمتنا من ناحية تقديم العناية ووجود أحفاد... أحب هذا الأمر حقّاً.

Bunu seviyorum!
فيجب أن تنحّي نفسك من القضية ! أنا أحب هذا الرجل!

Evet! İşte Bunu seviyorum! Bu duyguya bayılıyorum be!
نعم ، أنا أحب هذا أحب هذه الطاقة

Giderek yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı... Hey, Bunu seviyorum! Peter ve...
كان يقترب، أقرب مهلا، أنا أحب هذا بيتر و...

Dostum, Bunu seviyorum.
يا رجل، أنا أحب هذا الهراء.حسناً.

Hayır. Bunu seviyorum.
لا ، اٍننى أحب هذا

O ben Bunu seviyorum biliyor cunku o benim icin susi var.
وقالت إنها حصلت السوشي بالنسبة لي لأنها تعرف أنا أحب ذلك.

Bunu seviyorum madam, yani görevim demek istedim.
. أحب ذلك, سيدتي أقصد, إنه واجبي

Anlaman için bahane üretebilirdim çünkü beni tanıyorsun ve Bunu seviyorum.
يمكنني أن أختلق لك بعض الأعذار التىلنتصدقها... لأنك تعرفني , وأنا أحب ذلك

Bunu seviyorum. Ben aktörüm.
نعم, أنا احب ذلك أنا ممثل

...ki bu çok güzel ve Bunu seviyorum.
وهو عظيم وانا احب ذلك

Bunu seviyorum.
أحبّ هذا

Bunu seviyorum. Geleneklere göre evlenmeyi seviyorum.
يعجبني هذا كثيراً أحب الزيجات التقليدية

O, çocuk istemiyordu .ben de sende Bunu seviyorum işte, çünkü işler böyle giderse. hızlıca bir aile kurmuş olacağız.
- إنها لم ترد الحصول على أطفال .. وهو ما أحبه فيكي ، لأن إن أفلحت علاقتنا فسنكون كعائلة بلحظة

Bunu seviyorum, çünkü bu dördün üçe bölündüğünü söylüyor.
أحب هذه بالتحديد، لأنها تقول أربعة مقسومة على ثلاثة.

Aldatamam. Beni bir şahin gibi izler ve Bunu seviyorum.
لا أستطيع ، فهي تراقبني كالصقر ويعجبني ذلك

Paris'in seni nereye sürükleyeceği hiç belli olmaz, Bunu seviyorum.
هذا ما احبه بـ (باريس). لا تعلمين ابداً اين قد يقودك اليوم.