"bunu yaptım" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعلت ذلك
        
    • فعلت هذا
        
    • فعلتُ هذا
        
    • هذا مافعلته
        
    • فعلتها له
        
    • صنعت هذا
        
    • صنعت هذه
        
    • ما فعلتُه
        
    • قمت بهذا
        
    • قمتُ بذلك
        
    • قمتُ بهذا
        
    • لقد رأيت هذ من
        
    • كنت أفعل هذا
        
    • قمت بذلك
        
    bunu yaptım, çünkü yerden uzaklaşmanın verdiği fiziksel hissi vermek istedim. TED فعلت ذلك لأني أردت أن يصلكم الإحساس الفعلي بالحركة علي الأرض.
    Ama anlamayacağını ve kabul etmeyeceğini düşündüğüm için bunu yaptım. Open Subtitles لكنني فعلت ذلك لأنني لم أعتقد أنك ستتفهم أو توافق
    bunu yaptım ve hem de daha az egzersizle yaklaşık 18 kilogram verdim. TED فعلت ذلك لأخسر بعدها 40 رطل من وزني ، والغريب أني قللت مدة ممارستي للتمارين الرياضية حينها.
    bunu yaptım çünkü buradan kurtulmak için en iyi umudumuz olduğunu hissediyorum. Open Subtitles فعلت هذا لأنني أشعر أنه يمكنك أن تكون أملنا الوحيد للنجاة هنا.
    "Şayet bir canavar olsaydı ve içeri girip o insanlara şunu bunu yaptım..." Open Subtitles إذا هو كان وحشاً ، تعرف إذا جاء هناك وقال أنا فعلت هذا
    Aslında bunu yaptım da. Dinlemek ister misiniz? Open Subtitles في الحقيقة، فعلت ذلك مرّة هـلّ تكترثين لسمـاع الموقف؟
    Hamile bıraktığım için kızınla evlenmemi istediğinde bunu yaptım. Open Subtitles عندما أقترحت عليّ أنت بأن أتزوج ابنتك بعد أن حملت مني ,فعلت ذلك بالحرف الواحد
    Seni internete taşımamı istedin. bunu yaptım. Güzel iş oldu. Open Subtitles لقد طلبت منى وضعك على الانترنت, وانا فعلت ذلك تجارة عادلة
    bunu yaptım çünkü felsefi olarak... amacını anlıyorum. Open Subtitles و لكننى فعلت ذلك لفلسفة أمنت بها أن تكون منسجم وجدانياً مع هدفك
    bunu yaptım çünkü felsefi açıdan amacına sempati duyuyorum. Open Subtitles و لكننى فعلت ذلك لفلسفة أمنت بها أن تكون منسجم وجدانياً مع هدفك
    bunu yaptım çünkü, dedin ki Kayıp Şehir'de bulduğumuz şeyle onun kıçını tekmeleyebilirdik. Open Subtitles فعلت ذلك بسبب أنك اخبرتنى أننا يمكن ان نضع الأسلحه فى مؤخرته عندما نجد المدينه المفقوده
    bunu yaptım çünkü sevdiklerimin burada güvende olmasını istedim. Open Subtitles لقد فعلت هذا لكييستطيعالناسالذيناحببتهمانيبقواهنا.
    bunu yaptım, çünkü o dağ evini istiyorum. Open Subtitles لقد فعلت هذا لأنني أردت شاليه التزلّج فحسب
    bunu yaptım çünkü Evimi seviyorum ve dışarıdakilere yardım etmek istedim. Open Subtitles لقد فعلت هذا لأنني أحب موطني وأردت أن أقدم له المساعدة...
    Benim arkadaşım olduğun için yardım etmemi istediğin için bunu yaptım. Open Subtitles لقد فعلت هذا لأنكَ صديقي، لأنكَ طلبت المساعدة
    Aslına bakarsan daha önce bunu yaptım. Open Subtitles ألقى اللوم علي دورتك الشهرية لقد فعلتُ هذا من قبل
    Olmadılar çünkü her bir simülasyonda tam olarak bunu yaptım. Open Subtitles لم يفشلوا لأنه في كل تلك المحاكايات هذا مافعلته بالضبط
    - bunu yaptım! Open Subtitles وهي. - فعلتها له .
    Biliyorum ama elektrikli bıçakların tasarımı ve yeterince kullanılmamaları üstüne kafa yoruyordum ben de bunu yaptım. Open Subtitles أعلم هذا، لكني كنت أفكر حول هندسة السكاكين الإلكترونية وكيف أنهم فاشلين بإستخدامهم، لذا صنعت هذا.
    Onun için bunu yaptım. Bir nevi görsel canon. TED صنعت هذه له , إنها نوع من الخدع البصرية
    Şimdiye kadar bunu yaptım ve öleceğim güne kadar da devam edeceğim. Open Subtitles ذلك ما فعلتُه وسأستمرّ بفعله حتّى يوم مماتي.
    Daha önce de bunu yaptım, tamam mı, işte bu yüzden şu anda tüm hayatım pisliğe batmış durumda. Open Subtitles قمت بهذا من قبل وهذا سبب وقوفي هنا الآن وحياتي تنهار تماما
    Ben biliyorum, çünkü Bronx'a öğretmen olarak dönünce kendi sınıfımda bunu yaptım. TED أعلمُ ذلك لأنني قمتُ بذلك في فصلي عندما عدتُ لأعلم في حي "برونكس"،
    bunu yaptım çünkü bu bizim hakkımızdı. Open Subtitles لقد قمتُ بهذا الشئ لأنّه منصف
    bunu yaptım ve tekrar yapmak istemiyorum bebeğim. Open Subtitles لقد رأيت هذ من قبل و لا أريد أن أراه مرة أخري يا حبيبتي
    Hayatım boyunca bunu yaptım, kalmak istediğimde döneceğimi söyledim, gitmek istediğimde ise kaldım. Open Subtitles أنا كنت أفعل هذا طوال حياتي بقولي"سأعود" بينما أريد البقاء ببقائي بينما أريد الرحيل
    Ve bunu yaptım. Dinî kıyafetlerimi giydim. Kutsal camiye gittim. Duamı ettim, namazımı kıldım. Tüm dinî vecibeleri yerine getirdim. TED وقد قمت بذلك .. وارتديت رداء الاحرام وزرت المسجد الحرام وصليت فيه وقمت بأداء كل الشعائر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more