"bunun için bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من أجل هذا
        
    • لأجل هذا
        
    • من أجل ذلك
        
    • يجب عليك البحث عن
        
    • كعكة لهذه
        
    • إلى رصاصات لهذا المسدس
        
    • حول كيفية بيع المزيد من الجعة والبرجر
        
    Bunun için bir sürü para verdin. Yemek yapman gerekmemeli. Open Subtitles دفعتَ نقود كثيرة من أجل هذا لا ينبغي أن تطهو
    Şu arabadaki adam Bunun için bir servet değerinde para ödedi. Open Subtitles هذا الرجل في السيارة دفع ثروة من أجل هذا
    Bunun için bir milyar doları tehlikeye atar mısın? Open Subtitles تتخلى عن مليار دولار من أجل هذا
    Buna bir şeyler yapıyoruz, fakat Bunun için bir şeyler yapmamız gerek. TED نحن نفعل أشياء لهذا الغرض؛ علينا أن نفعل أشياء لأجل هذا الغرض،
    Eminim babamın Bunun için bir spatulası vardır. Open Subtitles أنا متأكد أن أبي لديه مغرفة بمكان ما من أجل ذلك
    Oh, Bunun için bir çeşit istatistiksel anormalliği, Open Subtitles يجب عليك البحث عن نوع من احصائيه شاذه
    Bunun için bir düğmem yok. Open Subtitles ليس لدي كعكة لهذه الوجبة
    Bir de Bunun için bir sey. Open Subtitles ‫وأحتاج إلى رصاصات لهذا المسدس
    Bunun için bir planın var mı? Open Subtitles حول كيفية بيع المزيد من الجعة والبرجر. ألديك خطة لذلك؟
    Evet, Bunun için bir Webster'ın evine gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles نعم كان يجب على أحضار قاموس من أجل هذا
    Sırf Bunun için bir şişe Cristal ısmarlayacağım. Open Subtitles فقط من أجل هذا سأطلب زجاجة شامبانيا
    Bunun için bir çok galaksiyi gezdin. Open Subtitles لقد سافرت عبر عدة مجرات من أجل هذا
    Bunun için bir şeyiniz var mı? Open Subtitles مجفف الشعر ألديكم شيئاً من أجل هذا ؟
    - Çok büyük bir şey bu. - Bunun için bir adamı öldürdüler! Open Subtitles هذا ضخم جدا سيقتلون رجلا من أجل هذا
    - Belki Bunun için bir istisna yaparım. Open Subtitles ربّما سأقوم بإستثناء من أجل هذا.
    - Bunun için bir asker hayatını kaybetti. Open Subtitles بحار ضحى بحياته من أجل هذا الوعاء
    Bender, unutulmamak için arzunu anlıyorum ama Bunun için bir heykele gerek yok ki. Open Subtitles أفهم رغبتك في ان نتذكرك يا بيندر لكنك لا تحتاج تمثال لأجل هذا
    Sadece Bunun için bir milyon doları aşkın bağış yapacaklardı. Open Subtitles إنهم مستعدون للتبرع بأكثر من مليون لأجل هذا
    Everett, Bunun için bir Ulusal Güvenlik brifingini kaçırdığımı bilmelisin. Open Subtitles (ايفريت) احيطك علماً بأنني افوت مؤتمراً للأمن القومي لأجل هذا.
    - Bunun için bir çıkartma borçlusun bana. Open Subtitles أنت تدين لي بملصقات من أجل ذلك
    - Bunun için bir odan var. Open Subtitles عندك غرفة من أجل ذلك في الواقع، لا.
    Oh, Bunun için bir çeşit istatistiksel anormalliği, Open Subtitles يجب عليك البحث عن نوع من احصائيه شاذه
    Bunun için bir düğmemiz yok. Open Subtitles ليس لدينا كعكة لهذه
    Bir de Bunun için bir sey. Open Subtitles ‫وأحتاج إلى رصاصات لهذا المسدس
    Bunun için bir planın var mı? Open Subtitles حول كيفية بيع المزيد من الجعة والبرجر. ألديك خطة لذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more