Bunun yüzünden yedi kişi nalları dikmek üzere. Ne var içinde? | Open Subtitles | يوجد سبع أشخاص شبه ميتين بسبب هذا العقار ماذا يوجد به؟ |
Eğer Bunun yüzünden oğlumuzu uzaklaştırmaya çalışırsanız okuldaki herkese dava açarız. | Open Subtitles | إن حاولت حرمان أبني بسبب هذا سنقاضي جميع من في المدرسة |
65'te bir devrim oldu. Bunun yüzünden kaçırdık. | Open Subtitles | كانَ هناكَ ثروة في ذلك العام وأضعناها بسبب هذا كله |
Bunun yüzünden birçok arkadaşından olacaksın. - Zaten arkadaşım değillermiş o zaman. | Open Subtitles | سوف تخسرين العديد من الاصدقاء بسبب هذه المرة |
Bu dünya çapında en önde gelen engeldir, ve Bunun yüzünden her gün insanlar ölür. | TED | إنه أكثر إعاقة شيوعاً في العالم، و يموت الناس بسببه كل يوم. |
Bunun yüzünden de tarihte yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı tam olarak anlayamadık. | TED | وبسبب ذلك ، فنحن فعلياً لم نفهم مدى تأثير ما فعلناه بتاريخنا. |
Bunun yüzünden onu kendinden uzaklaştırırsan ileride pişman olacaksın. | Open Subtitles | لو ابعدتها بعيداً بسبب هذا ستندم عليه لاحقاً. |
Bunun yüzünden babam neredeyse beni Almanya'ya geri yolluyordu. | Open Subtitles | لا تخبري أباكِ فقد كاد أن يعيدني لألمانيا بسبب هذا الفستان |
Demek sonunda Bunun yüzünden dışarı çıktık. | Open Subtitles | وقد خرجنا أخيرا من ذلك المكان بسبب هذا الشيء |
Bunun yüzünden şimdiden sıkıştırmaya başladılar. | Open Subtitles | أنا بالفعل لديّ الكثير من المتاعب بسبب هذا |
- Bunun yüzünden işimden olabilirim. | Open Subtitles | بأمكاني أن أُطرد بسبب هذا .. كانت تلميذه منذ 15 سنه مضت |
Evet, tabii sandın Bunun yüzünden. | Open Subtitles | اللباس والوردة، ..إعتقدت ذلك نعم نعم بالتأكيد أعتقدت ذلك اعتقدته بسبب هذا و |
Bunun yüzünden polisliğe bile kabul edilemiyorum artık. | Open Subtitles | الأن بسبب هذا لا يُمكنني أن أكون حتى شرطياً. |
Şimdiyse Bunun yüzünden yapamayacağım çok az şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | والآن، هناك القليل جدا من الأمور التي لا أستطيع عملها بسبب هذا. |
Bunun yüzünden soyadımı taşıyan şirketim için resmi bir teklif yapıldı. | Open Subtitles | و بسبب هذا مناقصة أقيمت على شركة عليها اسم عائلتي |
Ülkelerin birbirlerini işgal etmesi Bunun yüzünden. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي يجعل البِلاد تغزو بعضها البعض.. بسبب هذا. |
Bunun yüzünden olan şeylerden biri 1969'dan beri Nijerya veya Nijerya'nın petrol bulunan bölümü ki Maryland'in iki katı büyüklüğünde bir deltadır, yılda binlerce kez petrol sızıntısı yaşıyor. | TED | واحد من الأشياء التي حصلت بسبب هذا هو هذا، منذ عام 1969 دولة نيجيريا، أو الجزء من نيجيريا الذي يضخ النفط الذي هو دلتا النيجر ، الذي حجمه ضعف حجم ولاية ميري لاند حصل فيه آلاف حوادث التسرب خلال عام |
Bunun yüzünden gerçek bir hastayı kaçırıyorsam 007 unvanını seni öldürdüğüm için alacağım demektir. | Open Subtitles | , لو كان يفوتني مريض حقيقي بسبب هذا سيدعونني "007" لأنني سأكون قد قتلتكِ |
Kız kardeşim ve en iyi arkadaşım, Bunun yüzünden öldü. | Open Subtitles | شقيقتي وصديقي المقرب ماتوا بسبب هذه. |
Eğer yarın spor yaparsan, hala uyuşuk olacaksın Bunun yüzünden... | Open Subtitles | إن مارست الرياضة غداً، ستكون شارداً بسبب هذه... |
Ne yazık ki onu elimizde tutamayız. Bunun yüzünden üç kişi öldü. | Open Subtitles | حسناً، لانستطيع الأحتفاظ به ثلاث أشخاص ماتوا بسببه |
Bunun yüzünden sevdiğin herkesin ölümünü izlemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | وبسبب ذلك الآن، سيتوجّب عليكِ رؤية كلّ أحبّائك يموتون |
Şey, dün buldun. Ve beş kişi Bunun yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدتِ مُطابقة البارحة، وخمسة أشخاص ماتوا بسبب ذلك. |