Fikrini takdir ediyorum ama şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | أقدر معلوماتك ولكن هذا ليس الوقت للتحدث فى الأوهام |
Pekâlâ, sanırım şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | أعتقد ربما هذا ليس الوقت المناسب |
Kesinlikle, mi amor. bunun zamanı değil. | Open Subtitles | هذا صحيح يا عزيزتي هذا ليس الوقت |
Şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | انه ليس الوقت المناسب لهذا |
General, bunun zamanı değil. | Open Subtitles | ليس هذا بالوقت المناسب أيها الجنرال |
Söyledim sana, şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | لقد أخبرتك , هذا ليس الوقت المناسب |
Şimdi bunun zamanı değil! | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب للشكاوي |
Şimdi bunun zamanı değil... | Open Subtitles | ربما هذا ليس الوقت |
Şimdi bunun zamanı değil... | Open Subtitles | ربما هذا ليس الوقت |
Şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب. |
- Evsizlerin şapkaları gibi. - Randy, şimdi bunun zamanı değil. | Open Subtitles | إنها تبدو كقبعة مشرد - راندي ) , هذا حقاً ليس الوقت المناسب لهذا ) - |
Bunu daha sonra konuşuruz. Şimdi bunun zamanı değil Dragan. | Open Subtitles | سنتحدث عن هذا الأمر لاحقاً (ليس هذا بالوقت المناسب، يا (دراج |
- Şimdi bunun zamanı değil Bay Palmer. | Open Subtitles | سيد (بالمر)، ليس هذا بالوقت المناسب. |