İfade için çağırılana kadar burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا حتى تستدعين للشهادة |
Yalnız, isterseniz burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا وحده إذا أردت. |
Onlar hazır olana kadar burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الانتظار هنا حتى يستعدوا لكِ. |
Yani, eğer istersen burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | أعني، يمكنكِ الإنتظار هنا ريثما يتوقّف المطور إن أردت. |
- Evet. İkimizin de içeri girmesine gerek yok. Zorlanırsan, burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يجب علينا أن ندخل كلانا بالداخل يمكنك الإنتظار هنا إذا كان الأمر صعبًا عليك |
Ya da burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا. |
burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | بوسعك الانتظار هنا |
Sen de burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك الانتظار هنا |
- burada bekleyebilirsin ya da senin evinde buluşabiliriz. | Open Subtitles | -أوين) )! -يمكنك الانتظار هنا . أو نستطيع الإلتقاء في منزلك. |
burada bekleyebilirsin Memur Gorski. | Open Subtitles | (يمكنك الانتظار هنا ،أيها الضابط (غورسكي |
burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا. |
burada bekleyebilirsin. Manny arabanı getirir. | Open Subtitles | يمكنك الانتظار هنا (ماني) سيحضر لك سيارة |
- İstersen burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الإنتظار هنا لو أردت -سأُحضر لك بعض النبيذ |
Tamam. Sen burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , يمكنك الإنتظار هنا |
burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك الإنتظار هنا.. |
burada bekleyebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع الإنتظار هنا |