burada benimle birlikte mahsur kalmak çok feci bir şey olur, değil mi? | Open Subtitles | لأن حبسكم هنا معي سيكون شيئاً مقرفاً و صحيح؟ |
Hiçbir haftayı kaçırmadan burada benimle birlikte olmasını seviyorum. | Open Subtitles | أَحب بأنه هنا معي كل أسبوع من غير أن يخذلني |
Burada kimse yokken, bomboşken onu burada benimle birlikte hissedebiliyorum. | Open Subtitles | عندما لايكون احد هنا .. عندما تكون خالية استطيع ان اشعر به هنا معي |
Burada, benimle birlikte bir süre daha kalmak ister misin? | Open Subtitles | أترغب بالمكوث هنا معي لفترةٍ أطول قليلاً؟ |
Ama şimdi dünyanın en güzel kadını burada benimle birlikte. | Open Subtitles | لكن الان لدي اجمل امرأه في العالم هنا معي |
Neden burada benimle birlikte oturmasına izin vermediklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل لما لا يسمحون له بالجلوس هنا معي |
Ama şuan burada benimle birlikte olduğunu düşünürsek sanırım evren benim iyiliğime çalışıyor. | Open Subtitles | لكن... بإعتبار أنك هنا معي الآن يعني أن الكون يعمل لصالحي |
burada benimle birlikte uyumalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنامين هنا معي |
burada benimle birlikte yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | لا تريد أن تعيش هنا معي |
Hayır, burada benimle birlikte yatabilirsin. | Open Subtitles | كلا ستنامين هنا معي |
Neden burada benimle birlikte uyuyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت نائم هنا معي |
Alex, Krieg yolda. burada benimle birlikte. | Open Subtitles | أليكس)، (كريج) في الطريق إليكِ) - إنه هنا معي - |
- burada benimle birlikte kalman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تبقى هنا معي. |
Burada, burada benimle birlikte. | Open Subtitles | -إنه هنا ، إنه هنا معي |
burada benimle birlikte kalacak. | Open Subtitles | ستمكث هنا معي |
Bu Bara. burada benimle birlikte yaşıyor. | Open Subtitles | هذه (بارا), إنها تسكن هنا معي |
burada benimle birlikte. | Open Subtitles | انه هنا معي |