FS: Benim görevim burada bitiyor, ve Nollywood'lu film yapımcılarının yapacak çok işi var. | TED | فرانك ساكي: مهمتي تنتهي هنا , وصناع السينما في نوليود عليهم العمل الآن. |
Görünüşe bakılırsa sapan oyunumuz burada bitiyor. | Open Subtitles | يبدو أن لعبة المقلاع الخاصة بك تنتهي هنا |
Benim yolculuğum burada bitiyor. Git bunu Vahşi Jack'e söyle. | Open Subtitles | رحلتي تنتهي هنا ( اذهب وقل هذا لـ( وايلد جاك |
Haber için sağ ol Serpico, ama senin işin burada bitiyor. | Open Subtitles | شكرا على المعلومة، أيها المحقق لكن سبقك الصحفي ينتهي هنا |
Sanki yol burada bitiyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أن الطريق ينتهى هنا |
burada bitiyor. Nereye gittiklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | هذه نهايته نحن لانعلم من أن توجهوا بعدها |
Hikayemiz burada bitiyor. | Open Subtitles | . هنا نهاية قصتنا |
Yetki alanım, burada bitiyor. | Open Subtitles | إذن هنا تنتهي سلطتي القضائية؟ |
O zaman neden hepsinin sonu burada bitiyor? | Open Subtitles | إذاً، لماذا تبدو دائماً بأن تنتهي هنا |
İzler burada bitiyor. Görünüşe göre yağmur izleri silmiş. | Open Subtitles | الآثار تنتهي هنا يبدو أنّ الأمطار محتها |
Benim bölgem bugünlük burada bitiyor. | Open Subtitles | اليوم صلاحياتي تنتهي هنا |
Bu araştırma burada bitiyor. | Open Subtitles | هذه القذارة تنتهي هنا |
Saygılarımla, Anne Franck." Anne'nin günlüğü burada bitiyor. | Open Subtitles | "تحياتي لك, (آن فرانك) مذكرات (آن) تنتهي هنا" |
burada bitiyor ama neden biliyor musunuz? | Open Subtitles | إنها تنتهي هنا, لماذا؟ |
Datak ile konseyde konuşmuş olabilirsin ama bu iş burada bitiyor. | Open Subtitles | ربما حدثتِ "ديتاك" عن المجلس لكن الأمر ينتهي هنا. |
Görünüşe göre sarı tuğla yol burada bitiyor. | Open Subtitles | يبدو أن طريق الطوب الأصفر ينتهي هنا |
Zeyna'nın da dediği gibi, burada bitiyor. Hayır, bitmiyor. | Open Subtitles | أنا لن أذهب إلى أي مكان يا (كاليستو) كما قالت (زينا)، الأمر ينتهي هنا |
burada bitiyor. | Open Subtitles | هذه نهايته. |
- Senin görevin burada bitiyor. | Open Subtitles | هنا نهاية الطريق لك ماذا؟ |
Çünkü izler burada bitiyor. | Open Subtitles | لأن هنا تنتهي آثاره |
Hikâye burada bitiyor. | Open Subtitles | وهذه نهاية القصة |
Anlatılamaz, çünkü izler burada bitiyor. | Open Subtitles | انه لا يوصف, لان الاثار انتهت هنا لقد حصلت على الخزى |
Fakat korkarım ki burada bitiyor. | Open Subtitles | لكنني أخشى أنها ستنتهي هنا |