"burada dediğine" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكتوب هنا
        
    • يقول هنا
        
    • هنا أن
        
    • يَقُولُ هنا
        
    • هنا أنه
        
    Ve Burada dediğine göre, sözleşmeyi muhafaza etmek benim görevim. Open Subtitles مكتوب هنا أنّه من واجبي إبداء موافقتي على حامل الميثاق.
    Burada dediğine göre Dr. McGee'in geliştirme için kullanılmak üzere kendine ait yarım milyar dolarlık fonu varmış. Open Subtitles مكتوب هنا أنها حصلت على نصف مليون دولار، من أجل تطوير القطاع،
    Burada dediğine göre bu şeylerin bir sürü yan etkisi var. Open Subtitles يقول هنا هناك العديد من ردود الأفعال المعادية من تلك الأشياء.
    Burada dediğine göre kimseyle örtüşmüyor. Open Subtitles حسنا، يقول هنا هم لم يجدوا مباراة.
    Burada dediğine göre annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. Open Subtitles أوردتَ هنا أن والدتك أصيبت بالفصام الزوراني وهي ببداية الثلاثينات من عمرها.
    Burada dediğine göre, şimdiden vücudunu forma sokman gerekiyormuş. Open Subtitles يا. يَقُولُ هنا أنت مُفتَرَض للبَدْء بتَهَيُّأ الآن.
    Burada dediğine göre: bir cüce tarafından beslenen bale kostümü giymiş şişman kızdan sola dönmeliymişiz. Open Subtitles مكتوب هنا أنه علينا التوجه يساراً عند حسناء سمينة في زي الباليه يطعمها رجل قصير
    Burada dediğine göre şimdiye kadar bütün büyük kredi kartları sizi reddetmiş. Open Subtitles مكتوب هنا أنك حصلت على كل بطاقة إئتمانية لدينا
    Burada dediğine göre dışarıda senin gibi genç yaşta boşanmış tonlarca insan var. Open Subtitles مكتوب هنا ان هناك الكثير من المطلقات صغيرات السن مثلكِ في الخارج
    Burada dediğine göre göğüs kafesi bölgesinde bir torba içindeki kalp, karaciğer, taşlık ve boyunmuş. Open Subtitles مكتوب هنا القلب الكبد, القناصة و الرقبة و التي توجد في حقيبة في تجويف الجثة
    Burada dediğine göre, babamın emrinde çalışan iki savcı yardımcısı varmış, ...siyah oldukları için onlara taraflı davrandıklarını söyleyeceklermiş. Open Subtitles مكتوب هنا أن لديهم مدعيان في النيابة يعملان لدي أبي يقولان أنه متحيز
    Burada dediğine göre baban sen daha çocukken ölmüş. Open Subtitles مكتوب هنا أن والدك فارق الحياة وأنت لا تزال طفلاً صغيرًا
    Burada dediğine göre öyle. Open Subtitles ذلك الذي يقول هنا.
    Ama Burada dediğine göre Allison Porter 1963'te ölmüş. Open Subtitles لكنّه يقول هنا أنّ (أليسون بورتر) قد ماتت في عام 1963.
    Burada dediğine göre miskin hayvanın düşük frekanslı, ses ötesi bir haykırma geliştirmiş. Open Subtitles مذكور هنا أن حيوان الكسلان... طوّر موجات تحت صوتية ذات تردد قصير المدى، حقاً؟
    - Burada dediğine göre gazla birlikte çıkan parçacıkların yarısı buhar havuzuna pompalanıyormuş. Open Subtitles نزّلوا الفتحةَ؟ يَقُولُ هنا ذلك النِصْفِ الذي سائلِ fracking يَجيءُ فوق بالغازِ،
    Burada dediğine göre kot ve tişört giyiyormuş. Open Subtitles مذكور هنا أنه كان يرتدي بنطال جينز وقميص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more