Ben onu trende görmek istemiyorum. Umarım sonsuza kadar burada kalır. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته فى قطار أتمنى ان يبقى هنا للأبد |
Sizlerden uzaklaşmak için, her hafta bir kaç gece burada kalır. | Open Subtitles | إنه يبقى هنا عدة ليالي لكي يبتعد عنكم يا رفاق |
Kazanan burada kalır, kaybeden yeni okul bulur. | Open Subtitles | الفائز يبقى هنا, الخاسر يجد مدرسة جديدة. |
Ya burada kalır bebekler gibi zırlarsın ya da benimle gelip zengin bir adam olursun. | Open Subtitles | إما أن تبقى هنا وتنتحب كالرضيع أو تذهب معي وتصبح ثريا |
Ben New Jersey'e giderim. Limuzin burada kalır. | Open Subtitles | لن أذهب إلى نيوجرسي, السيارة سوف تبقى هنا |
- Leydim, ben dikiş odasına gidip gelene kadar burada kalır mısınız? | Open Subtitles | -سيدتي، أيمكنكِ أن تبقي هنا -حتى أذهب إلى غرفة الخياطة؟ |
burada kalır, asla ayrılmazdım. | Open Subtitles | لبقيتُ هنا. وما غادرتُ أبداً. |
Merak etmeyin. Burada konuşulanlar burada kalır. | Open Subtitles | لا تقلقوا، مهما يكن مانقوله هنا سيبقى هنا. |
Alt tarafını New York'a gönderirsin, üst yarın burada kalır. | Open Subtitles | يمكن لنصفك السفلي أن يعود لنيويورك و النصف الأخر يبقى هنا |
Bedenim burada kalır ve program bağlantı biriminin bilincini kontrol eder. | Open Subtitles | جسدى يبقى هنا... ...و يكون وعىّ متصلاً بإحدى الوحدات. |
Yazmak zorunda değilim çünkü hepsi burada kalır. | Open Subtitles | ذاكرتي قوية للغاية كل شئ يبقى هنا |
Telaşlandıysan, onun yerine Eddie'yi ararım, Owen burada kalır. | Open Subtitles | إذا كنتِ قلقة، يمكنني الإتصال بـ "إيدي"، وسأجعل "أوين" يبقى هنا. |
Ya da burada kalır ama oraya kaçmış numarası yapar. | Open Subtitles | أو يبقى هنا ويدعى أنه هرب الى هناك |
Afyon Bölgesi Burada Yaşanan burada kalır | Open Subtitles | "حي الأفيون ، ما يحدث هنا يبقى هنا" |
Burada olanlar burada kalır. | Open Subtitles | ما يحدث هنا يبقى هنا |
Ya burada kalır, vitaminlerinle otuz bir çekersin ya da benimle gelirsin. | Open Subtitles | إما أن تبقى هنا وتستمني على علب الفيتامينات أو تأتي معي |
Hep burada kalır, hiç ayrılmazsın eğer istediğin buysa. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقى هنا ولا تغادر أبداً اذا كان هذا ما تريده |
Ya burada kalır ya da babasının yanına Brüksel'e gider. | Open Subtitles | يجب أن تبقى هنا أو تذهب. |
yada burada kalır -ve diğerleriyle öğrenmeye devam eder. | Open Subtitles | .... او تبقي هنا لتعليم الاخرين |
Ya burada kalır, ya da benimle araştırmaya katılırsın, ancak bu anomali kilitli kalacak. | Open Subtitles | -بيكر) ).. -اصغي يا (آبي)، إما أن تبقي هنا أو تفتشي المكان معي .. |
burada kalır, asla ayrılmazdım. | Open Subtitles | لبقيتُ هنا. وما غادرتُ أبداً. |
Sürücü burada kalır. Sakin ol. | Open Subtitles | السائق سيبقى هنا |
Bir süre burada kalır ve düşünürsün. | Open Subtitles | يمكنكِ البقاء هنا واكتشاف الأمر، حسناً؟ -بالتأكيد |