"burada olduğunuzu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنك هنا
        
    • أنتم هنا
        
    • أنكم هنا
        
    • أنكِ هنا
        
    • انك هنا
        
    • بأنك هنا
        
    • وجودكم هنا
        
    • انت هنا
        
    • انتم هنا
        
    • أنكما هنا
        
    • بأنكِ هنا
        
    • بأنّك هنا
        
    • انكم هنا
        
    • بوجودك هنا
        
    • بوجودكم هنا
        
    burada olduğunuzu biliyor. Belki merdivenlerde görmüştür. Open Subtitles علمت أنك هنا ، بالتأكيد رأتك أنا لم أقل لها شيئا
    burada olduğunuzu fark etmemiştim Bay Weichselbraun. Open Subtitles بشأن قضية وايشلبران لم أعرف أنك هنا سيد وايشلبران
    Ama nerede olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu bilmeniz önemli. Open Subtitles ومع ذلك، من المهم أن تعرف أين أنت ولماذا أنتم هنا.
    burada olduğunuzu kimse bilmiyor. Ve kimse de sizi ayıplamaz. Open Subtitles لا أحد يعلم أنكم هنا, ولن يفقد أحد احترامه لكم.
    burada olduğunuzu anlamalıydım. Open Subtitles حسناً , كان على أن أعرف أنكِ هنا
    burada olduğunuzu duyar duymaz Stüdyo 3'e uğradım. Open Subtitles لقد جريت من ستديو 3 الى هنا بمجرد ما سمعت انك هنا
    Yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana. Open Subtitles لقد أخبروني بأنك هنا لكي تخرج امرأة عجوز من الجزيرة
    Siz üçünüz, neden burada olduğunuzu anlıyorum, yardım etmek istiyorsunuz ama burada asistan ben olacağım bugün. Open Subtitles أنتم الثلاثة أفهمُ سبب وجودكم هنا وأعلمُ أنّكم تريدون المساعدة
    burada olduğunuzu bilmiyordum. Neden bana söylemediniz? Open Subtitles لم أكن أعلم أنك هنا, لما لم تخبرني؟
    burada olduğunuzu bilmiyordum. Ama diyecektim. Open Subtitles لم أكن أعرف أنك هنا لكن كنت سأعلم
    Hükümetim burada olduğunuzu biliyor. Sizi arıyorlar. Open Subtitles حكومتى تعلم أنك هنا إنهم يبحثون عنك
    Pekâlâ. Hepinizin neden burada olduğunuzu bildiğinizi farz ediyorum. Open Subtitles حسناً، أظنكم جميعاً تعلمون لماذا أنتم هنا
    Neden burada olduğunuzu biliyorum, büyük bir hata yapıyorsunuz. Open Subtitles أعرف لم أنتم هنا , وأنتم ترتكبون غلطة كبيرة
    İnsanlara ve ona burada olduğunuzu anlatın. Open Subtitles تُخبرون قومكم أنكم هنا تُخبرونها أنكم هنا
    Daha önce gelirdim. burada olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles كنت سآتي قبل ذلك لم أعرف أنكِ هنا
    Tanrı'nın işini yapmak için burada olduğunuzu bildiğimden, sizi temin etmek için geldim Bay Aske. Open Subtitles أود فقط ان اتاكد من أن كل شيء على ما يرام فانا اعلم انك هنا في مهمة في سبيل الله.
    burada olduğunuzu biliyoruz. Lütfen yerinizden kalkmayın. Open Subtitles نحن نعلم بأنك هنا ونعرف اين انت فقط اجلس في مقعدك
    Çünkü büyükbabanız burada olduğunuzu bir kez ortaya çıkarırsa, ...hepinizi beş parasız dışarı atacaktır, ...elbette hala hayatta olduğu için sizi cezalandırdıktan sonra. Open Subtitles وجودكم هنا ستطردون من المنزل بدون أي سنت ولكن ليس قبل أن تعاقبوا على وجودكم في هذه الحياه
    Komiser, bana niçin burada olduğunuzu söyler misiniz? Open Subtitles ايها الملازم,هل تسمح ان تخبرنى لماذا انت هنا ؟
    Nereden geldiğinizi bilmek istiyoruz, neden burada olduğunuzu, ne istediğinizi. Open Subtitles نريد ان نعرف , من اين أتيتم ؟ لماذا انتم هنا , وماذا تريدون ؟
    İyi günler, Poirot. Hastings. burada olduğunuzu duymuştum. Open Subtitles مرحباً "بوارو"، "هستنغز" سمعت أنكما هنا
    burada olduğunuzu öğrenirse hayatınız tehlikeye girecektir. Open Subtitles إذا عرفوا بأنكِ هنا ستكون حياتكِ بخطر
    Oh, evet, efendim! burada olduğunuzu söylemişlerdi. Open Subtitles أوه, نعم يا سيدي لقد أخبرونى بأنّك هنا
    burada olduğunuzu biliyorum. Parfümünüzün kokusunu alıyorum. Open Subtitles انا اعرف انكم هنا ، استطيع ان اشتم عطركم
    burada olduğunuzu bilmiyordum, ki bu çok üzücü, zira siz gelir gelmez beni çağırması için asistanımı tembihlemiştim. Open Subtitles ليست لدي ادنى فكرة بوجودك هنا.. وخصوصا انها مأساوية طالما انني اخبرت مساعدي بمهاتفتي في اقرب وقت ممكن حال وصولك
    burada olduğunuzu biliyor olabilirler. Belki de karanlığı bekliyorlardır. Open Subtitles قد يكونوا على علم بوجودكم هنا بالفعل، ربما ينتظرون حلول الظلام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more