"buradaki tek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوحيد هنا
        
    • الوحيدة هنا
        
    • الوحيد هُنا
        
    • الوحيده هنا
        
    • الوحيدين هنا
        
    • الوحيدة الموجودة هنا
        
    Ama bahse girerimki, bunun olmasını sağlayan Buradaki tek insan ben değilim. Open Subtitles إلا أنني أراهن أنني لست الشخص الوحيد هنا الذي يحدث له هذا.
    Buradaki tek özel durum bana karşı hiçbir kanıtınızın olmayışıdır, Dedektif. Open Subtitles الظرف الخاص الوحيد هنا أيّتها المُحققة، هو إفتقاركِ الكامل للأدلّة ضدّي.
    Buradaki tek yarım akıllı kişi o. Anlayacağın senden daha akıllı. Open Subtitles أنه هو الوحيد هنا اللذي يمتلك دماغاً أكثر ذكاء مما كنت ستكون يوماً
    Buradaki tek gerçek Kimsenin zengin olmaması Open Subtitles الحقيقة الوحيدة هنا, أنه عندما يصبح أحد ثرياً
    Buradaki tek hikaye Bu adam aranızdan nasıl bir maymun yarattı. Open Subtitles القصة الوحيدة هنا ان كيف لهذا الرجل ان يخرج منك قردك بسهولة
    Bundan dolayı Buradaki tek Marksist benim, değil mi, yoldaş? Open Subtitles لذا أظن بأنك تريد جعلي الماركسي الوحيد هنا صحيح يا رفيق؟
    Eğer henüz farketmediysen hatırlatayım. Buradaki tek kovboy sensin. Open Subtitles وبالمناسبـة، لم تلاحظ بأنك راعي البقر الوحيد هنا
    Buradaki tek su sesi, duvara işeyen birinin yankılanan çiş sesi. Open Subtitles ...صوت الماء الوحيد هنا هو لأحد ما يبول أمام الحائط الطيني
    Buradaki tek yetişkin olduğundan eğlenmemek için çabalıyor olsa gerek. Open Subtitles لقد وجد الراشد الوحيد هنا يبدو أنه يعتمد ألاّ يقضي وقتاً ممتعاً
    Henri Young Buradaki tek sanık olmayacak! Open Subtitles هنرى الصغير لن يصبح المدعى علية الوحيد هنا
    Henri Young Buradaki tek sanık olmayacak! Open Subtitles هنرى الصغير لن يصبح المدعى عليه الوحيد هنا
    Buradaki tek kişinin ben olduğumu sanmaya başlamıştım. Open Subtitles كنت قد بدأت اتسآل اذا كنت انا الوحيد هنا
    Buradaki tek çizgi etiktir. Bunu geçtiğin zaman, sorunlar yaşarsın. Open Subtitles خطك الوحيد هنا هو الأزرق الأبيض إذا حاولت تجاوز أحدهم ستقع في المشاكل
    Buradaki tek çizgi etiktir. Bunu geçtiğin zaman, sorunlar yaşarsın. Open Subtitles خطك الوحيد هنا هو الأزرق الأبيض إذا حاولت تجاوز أحدهم ستقع في المشاكل
    Gayet de özel. Çünkü Buradaki tek bayan sensin. Open Subtitles ماذا عن هذا التميّز كَونٍك المرأه الوحيدة هنا
    - Buradaki tek pragmatist de ben değilim. Open Subtitles لست الشخصية العملية الوحيدة هنا شخصية عملية؟
    Ben de öyle. Buradaki tek kurban sen değilsin. Open Subtitles ولا أنا أيضاً، أنت لست الضحية الوحيدة هنا.
    Yenisin ve Buradaki tek ikinci eşle konuşuyorsun. Open Subtitles نعم , حسنا ، انت جديدة وتتحدثين مع الزوجة الثانية الوحيدة هنا
    Yenisin ve Buradaki tek ikinci eş ile konuşuyorsun. Open Subtitles نعم , حسنا ، انت جديدة وتتحدثين مع الزوجة الثانية الوحيدة هنا
    Buradaki tek hırsız sensin. Open Subtitles كلاّ، اللصّ الوحيد هُنا هُو أنت.
    Buradaki tek Hintli aile biziz. Open Subtitles نحن العائلة الهندية الوحيده هنا
    Buradaki tek yırtıcılar bizler değiliz. Aç kalmaktan yorulduk. Open Subtitles ـ نحن لسنا المفترسين الوحيدين هنا ـ لقد تعبنا من كوننا جوعي
    Meraklanma. Buradaki tek kişi benim. Open Subtitles لا تقلق بخصوص شئ أننى الوحيدة الموجودة هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more