"buradan çıkıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • نخرج من هنا
        
    • الخروج من هنا
        
    • مغادرة هذا المكان
        
    • للخروج من هنا
        
    • من هنا وبدء حياة
        
    • يجب ان اخرج من هنا
        
    • لا أريد الهروب من هنا
        
    • بالخروج من هنا
        
    • بعيداً عن هنا
        
    - Hemen Buradan çıkıp dağılacağız. - Ortalıkta da gözükmeyeceğiz. Open Subtitles نخرج من هنا بسرعة ونتفرق ونبقى متفرقين, ولو جاء هنا ثانية
    Buradan çıkıp başka bir yerde tahmin yürütelim öyleyse. Open Subtitles دعنا نخرج من هنا ونقوم بالتخمين فى مكان آخر
    Ben Buradan çıkıp bunu yapan piç kurusunu bulmayı istiyorum. Open Subtitles أريد الخروج من هنا والعثور على الوغد الذي فعل هذا
    Buradan çıkıp, yürüyüş falan yapmak ister misin? Open Subtitles هل تريدين الخروج من هنا للتّمشي أو شيء ما؟
    Buradan çıkıp bir şeyler yemek ister misin? Open Subtitles أترغبين في مغادرة هذا المكان وشراء الطعام ؟
    Yarım saat içinde Buradan çıkıp gideceğime seviniyordum en azından. Open Subtitles على أقلّه كنتُ متطلّعة للخروج من هنا في النصف الساعةالقادمة،
    Buradan çıkıp gitmek istiyorsan bana şimdi bir şeyler söylemelisin. Open Subtitles إذا أردتي الرحيل من هنا وبدء حياة بسيطة ، عليك بأخباري أي شيء الآن
    - Ama Buradan çıkıp Buffy'yi bulmalıyız. - Hayır! Benim bir mesleğim var. Open Subtitles يجب أن نخرج من هنا ونجد بافي لا , اقصد , لدي وظيفة , لديّ حياة
    Buradan çıkıp başka bir yere gidebiliriz, ister misin? Open Subtitles لماذا يمكن أن نخرج من هنا ومجرد الذهاب في مكان ما ، تريد؟
    Buradan çıkıp, Roadhouse'a gitmeli ve insanları uyarmalıyız. Open Subtitles ، علينا أن نخرج من هنا ، نذهب إلى الحانة و نحذر الناس من هذا
    Başka seçeneğimiz yok. Buradan çıkıp, Ateş Lordu'nu bir şekilde kendimiz bulmamız gerek. Open Subtitles يجب أن نخرج من هنا و نجد زعيم النار بطريقتنا الخاصة
    Burada yaşayan insanlar bizi bulmadan Buradan çıkıp gitmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نخرج من هنا قبل أن يجدنا أصحاب المنزل
    Buradan çıkıp, bunu bize yapan cadıları yakalamamız lazım. Open Subtitles علينا أن نخرج من هنا ونجد الأوغاد الذين فعلوا هذا بنا.
    Ciddiyim. Bence Buradan çıkıp gitmeliyiz. Open Subtitles أنا جادة أعتقد بأننا علينا فقط الخروج من هنا
    Bak ne diyeceğim. Buradan çıkıp eve gidebilirsin. Open Subtitles سأخبرك بشئ انت تستطيع الخروج من هنا والذهاب الى البيت
    Şu yüzünün yarsını kaplayan iğrençliği görelim de Buradan çıkıp gideyim. Open Subtitles دعنا نرى نصف وجهك القبيح .. هيا لكي يتسنى لي الخروج من هنا
    Buradan çıkıp gidebiliriz. Open Subtitles يُمكننا مغادرة هذا المكان.
    Tabii, Buradan çıkıp vakit bulabilirsem belki bi tane alırım. Open Subtitles كل ماعلي فعله هو أن أجد وقت للخروج من هنا و أشتري لها واحداَ
    Buradan çıkıp gitmek istiyorsan bana şimdi bir şeyler söylemelisin. Open Subtitles إذا أردتي الرحيل من هنا وبدء حياة بسيطة ، عليك بأخباري أي شيء الآن
    Buradan çıkıp giderdim eğer param ve gidecek yerim olsaydı. Open Subtitles انا يجب ان اخرج من هنا لو كان معى مال او مكان اذهب اليه
    Buradan çıkıp da beni soğuk devrelerden başka bir şeyin beklemediğini görmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد الهروب من هنا ثم أجد لاشئ سوى دوائر إلكترونية تالفة في إنتظاري
    Geleceği düşünmem gerek, Buradan çıkıp hayatımı geri kazanmayı, evimi marketimi. Open Subtitles أحتاج التفكير بالمستقبل بالخروج من هنا العودة إلى حياتي ومنزلي والسوق
    Umarım dualarım Buradan çıkıp göklere ve Tanrı'ya ulaşır. Open Subtitles آمل أن تكون صلواتي قد فرت وحلقت بعيداً عن هنا إلى السماوات المفتوحة والرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more