Ayrıca, sanırım Buradan çıkmak için bir yol buldum. | Open Subtitles | و علاوة على ذلك ، أعتقد أن لدى وسيلة للخروج من هنا |
Biliyorum kafanda bir sürü tilki dolanıyor. Buradan çıkmak için bir sonraki planını yapıyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنّك تدّبر لخطتك القادمة للخروج من هنا |
Yani Buradan çıkmak için bir fırtına mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | يجب علينا أن ننتظر العاصفة للخروج من هنا ؟ |
Buradan çıkmak için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن أجد طريقة للخروج من هنا |
Buradan çıkmak için bir şey uydursam mı diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا كنت أعتبر سواء أو لست لصناعة الإعتراف فقط للخروج من هذه الخلية. |
Buradan çıkmak için bir yol bulmaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نجد طريق للخروج من هذه الغرفه ثم نستمر فى التقدم الى الامام |
Buradan çıkmak için... bir dakikadan az zamanımız var. | Open Subtitles | حصلنا على أقل من دقيقة... للخروج من هنا. |
Buradan çıkmak için bir yol bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب علينا ان نجد طريق للخروج من هنا. |
Hâlen Buradan çıkmak için bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لازلنا نحتاج لمعرفة طريق للخروج من هنا. |
Buradan çıkmak için bir saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا ساعة واحده للخروج من هنا. |
- Sanırım Buradan çıkmak için bir yol buldum. | Open Subtitles | -أعتقد أن لدي طريقة للخروج من هنا,سيدي؟ |
Buradan çıkmak için bir yola ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج الى طريق للخروج من هنا. |
Benim de Buradan çıkmak için bir bedene ihtiyacım var. | Open Subtitles | و أنا بحاجة للخروج من هنا |
Ve açıkça, seni burada tutan şeyi tartışmak istemediğin sürece Buradan çıkmak için bir nedene ihtiyacın var. | Open Subtitles | وبصراحة , أنت بحاجة لقضية للخروج من هذه الحجرة مالم تود البدء بمناقشة ما الذى يُبقيك هنا |