"buradayken" - Translation from Turkish to Arabic

    • كنت هنا
        
    • أنك هنا
        
    • بينما أنت هنا
        
    • أنتِ هنا
        
    • أنّك هنا
        
    • عندما تكون هنا
        
    • عندما أكون هنا
        
    • تواجدك هنا
        
    • هنا كان
        
    • وجوده هنا
        
    • عندما تكونين هنا
        
    • أنت هنا يمكنك
        
    • أثناء وجودي هنا
        
    • بينما كانت هنا
        
    • بينما نحن هنا
        
    Hey, Beanie geçen sefer buradayken, sanırım şarkı söylediğini duymuştum. Open Subtitles فى المرة الأخيرة التى كنت هنا ، لقد سمعتك تغنى
    Hazır buradayken, acaba oğlumu da sünnet edebilir misiniz? Open Subtitles أتعتقد بما أنك هنا بإمكانك ختان إبني , أيضا ؟
    Öğlen yemeği yiyelim, sonra da buradayken adayı gezmek zorundasın. Open Subtitles سنتناول الغذاء ثم ربما تودين إلقاء نظرة على الجزيرة بينما أنت هنا
    Ben de sizinle çabalayacağım... çünkü siz buradayken ruhunuz benim gözetimimde. Open Subtitles و سأحاول معكِ .. طالما روحكِ تحت رعايتي بينما أنتِ هنا.
    Hazır buradayken, neden biraz kalmıyorsun? Biraz konuşuruz. Open Subtitles حسناً، بما أنّك هنا الآن، لماذا لا تبقين، ونتحدث قليلاً؟
    buradayken beni ziyaret edersin. Birçok konu üzerinde sohbet edebiliriz. Open Subtitles عندما تكون هنا ستزورنى وسوف نقوم بمحادثات لمواضيع كثيرة.
    buradayken beni seversiniz. Dışarıda canıma okursunuz. Open Subtitles تحبونني عندما أكون هنا, لكن عندما أغادر تبدأون بإهانتي
    Patronun buradayken birşey yapmanı istiyor. Open Subtitles رب عملك يريد منك القيام بشىء فى فترة تواجدك هنا.
    buradayken onlar da bizim gibi yaşamak zorunda kalmıştı. Open Subtitles متى كانوا هنا كان عليهم أن يعيشوا مثلنا تماماً
    Ben buradayken, benim için neler yaptığını unutmadım. Open Subtitles ولا أنسى ما فعلته لي من أمور حسنة حين كنت هنا
    Erken saatlerde buradayken, sizden mallarınızın bir listesini istemiştim. Open Subtitles عندما كنت هنا مسبقاً , طلبت قائمة بممتلكاتك كلها
    Aslında sen buradayken sonlandırmayı düşünüyordum. Open Subtitles في الحقيقه .. ربما تكون انتهت بينما كنت هنا
    Hazır buradayken, oğlum için bir tebrik sözü söyler misin? Open Subtitles بما أنك هنا, هل استطيع سؤالك ان تتمني لجون بيو ميلاد سعيد؟
    Ah.Şimdi hazır buradayken, gelecek hafta hangi geceler çalışacağını öğrenebilir miyim? Open Subtitles حسنا, حيث أنك هنا هل يمكننا أن نعرف أي ليلة في الأسبوع القادم لن تعيش حياتك؟
    Shawn buradayken senden birşey isteyeceğim bu sütyen bana ait değil. Open Subtitles بينما أنت هنا , أعمل لى خدمة. يسار شارلين . حمالة صدر في الشاحنةِ.
    buradayken ahırlarımızı ziyaret etmelisin. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَزُورَ إسطبلاتَنا بينما أنت هنا.
    Bekle. buradayken sana birşey sormalıyım. Open Subtitles لحظة، طالما أنتِ هنا هنالك ما أريد سؤالك بشأنه
    Hazır buradayken biraz eğlendirebilirim çünkü muhtemelen bununla kafayı yiyorsundur. Open Subtitles بوسعي أنْ أمدكِ ببعض المرح بينما أنتِ هنا
    Tabi şaşırmamak elde değil, randevumuz falan olmadığı için hazır sen de buradayken gidip alayım diyorum. Open Subtitles لكن لا شيء على الجدولِ هذا الصباحِ لذا أَعتقدُ بأنّني سَأَذهب للخارج و إحصلْ على البعض الآن بما أنّك هنا
    buradayken kendine ait bir oda istiyor. Open Subtitles تريد أن تحصل على حجرتها عندما تكون هنا. أليس ذلك جميل ؟
    Bazen buradayken bu duvarlara bakıyorum da evrenin gizemlerini çözebilecekmişim gibi geliyor. Open Subtitles أحيانا عندما أكون هنا وأنظر إلى هذه الجدران أشعر كما لو أنه من الممكن حل ألغاز الكون
    Ama işler şu şekilde olacak; ben buradayken, sen olmayacaksın. Open Subtitles ولكن سيكون الأمر هكذا عندما أكون هنا، فلا يجب تواجدك هنا
    Geçen gece buradayken, çıraklıktan fazlasını yapıyorlardı birlikte. Open Subtitles ليلة أمس ونحن هنا كان رأسه بين أرجلها
    O buradayken rahat edebilecek misin? Open Subtitles هل ستكون الأمور علي ما يُرام أثناء وجوده هنا ؟
    Evinde değilsin, anne. Sen buradayken karşı dairende oturuyor olmuyor. Open Subtitles لستِ في منزلك يا أمي إنها ليست بجوارك عندما تكونين هنا
    Tam şimdi, sen de buradayken, kitap kulübümde ev sahipliği yapmama yardım edebilirsin. Open Subtitles الآن ، بينما أنت هنا يمكنك أن تساعد في استضافة نادي الكتاب
    Ben sadece bilgisayar kılfını bırakmak için uğramıştım. Ben buradayken geldiler. Open Subtitles أتيت فقط كي أوصل حقيبة حاسوبك وصلت هذه أثناء وجودي هنا
    Aslında biz, buradayken almış olabileceği bir dizi aramayı merak ediyorduk. Open Subtitles أتعرفان، كنّا نتساءل عن سلسلة من الاتّصالات الهاتفيّة -التي قد تكون أجابت عليها بينما كانت هنا .
    Saat hemen hemen beş. buradayken bekçiyle de bir konuşalım. Open Subtitles إنها تقريبا الساعة 5 ، يجب أن نتفقد مدبرة المنزل بينما نحن هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more