Ben gidiyorum, birden buranın havası bozuldu. | Open Subtitles | أما متضايقة و لا يعجبني الجو هنا بعد الأن |
buranın havası çok güzel, o yüzden çocuklarla oturuyoruz. | Open Subtitles | الجو هنا على جانب النهر رائع والاطفال يرتدون ثياب انيقه ايضا |
Zaten buranın havası çok kötü kokuyor, tıpkı yemekleri gibi. | Open Subtitles | الجو هنا مقرف على اي حال تماما كالطعام |
buranın havası sinir bozucu. | Open Subtitles | الجو هنا ملىء بالاختلال العقلى |
buranın havası bozulmaya başladı, değil mi? | Open Subtitles | الهواء هنا يبدو انه قد بدأ يثقل، أليس كذلك؟ |
buranın havası çorba oldu. | Open Subtitles | الهواء هنا مثل الحساء |
buranın havası tertemiz. | Open Subtitles | الجو هنا منعش حقاً |
buranın havası berbat. Her taraf araba dolu. | Open Subtitles | الهواء هنا ملوث والسيارات تطير! |
- buranın havası farklıymış. | Open Subtitles | أفهم أن الهواء هنا مختلف |