| Zaten Buranın yemekleri iğrenç: eşek eti ve incir şarabı. | Open Subtitles | أنت تتحدث كالرجال. الطعام هنا ليس شهياً عموماً. |
| Midesi ağrıyormuş. Buranın yemekleri yaramadı galiba. | Open Subtitles | يبدو لي أنها معدته الطعام هنا ليس على وفاق معه |
| Midesi ağrıyormuş. Buranın yemekleri yaramadı galiba. | Open Subtitles | يبدو لي أنها معدته الطعام هنا ليس على وفاق معه |
| Buranın yemekleri iyi demişlerdi. İyi mi? | Open Subtitles | بعض الناس قالوا لي الطعام هنا جيد حقاً. |
| Buranın yemekleri harikadır. Ama ucuz değildir. | Open Subtitles | الطعام هنا رائع لكنه ليس رخيصاً |
| Bir yerlere gidelim derdim ama açıkçası Buranın yemekleri daha güzel, hem yemeği masaya kadar getiriyorlar. | Open Subtitles | -العشاء حسنًا، أريد أن أقول لنذهب لمكان ما، ولكن حقيقة الطعام هنا أفضل بكثير لاسيما فهم يحضروه إلى |
| Buranın yemekleri taşaklarınızı sızlatır. | Open Subtitles | الطعام هنا سيجعلك ترتجف من لذته . |
| Haydi, yemeğini ye. Buranın yemekleri berbattır. | Open Subtitles | تفضل وكل، الطعام هنا مقرف |
| Buranın yemekleri harika. | Open Subtitles | الطعام هنا عظيم |
| Haklısın, Buranın yemekleri berbat. | Open Subtitles | صحيح، الطعام هنا فظيع |
| İdare eder... Buranın yemekleri daha iyi. | Open Subtitles | لا بأس به... الطعام هنا أفضل |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 