Ve bugün buraya gelebilmek için neler yaptım bilemezsin. | Open Subtitles | ولا سيّما جهلك بما عانيت منه اليوم لأصل إلى هنا |
buraya gelebilmek için çok çalışma gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن تطلّب الأمر الكثير من العمل الشاقّ لأصل إلى هنا. |
Çünkü buraya gelebilmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لأنى أظن إنى فعلت الكثير لأصل إلى هنا |
buraya gelebilmek için ne gibi hükümet sınavlarından geçtiğimi tahmin edemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن هذا النوع من الأطواق الحكومية واضطررتُ الى المجيء الى هنا |
buraya gelebilmek için neler yaptığımı tahmin bile edemezsiniz. | Open Subtitles | ولا يمكنكِ التخيل ما تكلّف الأمر حتى آتي إلى هنا |
buraya gelebilmek için günleri sayıyorum. | Open Subtitles | لقد صحوت من حلم يقظة حتى آتي إلى هنا |
Efendim, buraya gelebilmek için çok fedakarlık yaptım. | Open Subtitles | سيّدي، لقد مشيت طريق طويل لأصل إلى هنا |
- buraya gelebilmek için neler yaptım ben. | Open Subtitles | حلقت خارج الجحيم لأصل إلى هنا |