buraya geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | ما إن رأيت المستشفى حتى علمت أنك ستكون هنا |
Şu anda sana bir telefonumla Sağlık Bakanlığı'nın buraya geleceğini söylüyorum. | Open Subtitles | هذا هو الجزء حيث أقول لك أنّ إتّصالاً هاتفياً واحداً منّي، ووزارة الصحّة ستكون هنا. |
buraya geleceğini bilseydim birlikte gelirdik. | Open Subtitles | لو عرفت انك ستكونين هنا لاتينا معا |
Ben de kardeşiyim. Bize buraya geleceğini söylediler. | Open Subtitles | وأنا أخته وأخبرونا بأنه قادم إلى هنا |
buraya geleceğini söylediğim zaman, bu konuda kötü bir kehanette bulundu. | Open Subtitles | عندما قلت بأنك ستأتي هنا تنبأ بوقوع كارثة |
buraya geleceğini söyledi. | Open Subtitles | و ليأتي إلى هنا |
Ve hava kararınca buraya geleceğini. | Open Subtitles | وأنك ستأتي إلى هنا عندما يحل الظلام. |
buraya geleceğini biliyordum. Tanıdık bir yere. | Open Subtitles | كنت أعرف بأنك ستأتين إلى هنا هذا المكان مألوف |
buraya geleceğini bilmiyordum, tamam mı? | Open Subtitles | لم أعلم بأنها ستكون هنا, حسناً |
buraya geleceğini bilmiyordum, tamam mı? | Open Subtitles | لم أعلم بأنها ستكون هنا, حسناً |
Tüm kaynaklarımızın buraya geleceğini biliyorlardı. | Open Subtitles | يعلمون أن جميع قواتنا ستكون هنا |
buraya geleceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستكون هنا |
buraya geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ ستكونين هنا |
Kusura bakma. buraya geleceğini sanmıyordum. | Open Subtitles | آسف, لم اظن انك ستكونين هنا |
buraya geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | -ظننتك ستكونين هنا |
Neden buraya geleceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تعتقد أنه قادم إلى هنا ؟ |
buraya geleceğini bana söylemedin. | Open Subtitles | لمْ تُخبرني أنّك قادم إلى هنا. |
Bu gece buraya geleceğini biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعرفين أنّه قادم إلى هنا اللّيلة؟ |
Hep dükkanı düşünüyordu. Onun buraya geleceğini tahmin ettik. | Open Subtitles | كانت دائمة القلق على المحل لذا إفترضنا أنها ستأتي هنا |
Tüm bunlar ne ve buraya geleceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | لم كل هذا ؟ وكيف علمت انها ستأتي هنا ؟ |
buraya geleceğini söyledi. | Open Subtitles | و ليأتي إلى هنا |
Senin buraya geleceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع بأنك ستأتي إلى هنا |
buraya geleceğini biliyor muydu? | Open Subtitles | هل هو ، يعلم باأنك ستأتين إلى هنا |
Her gece buraya geleceğini sanmıyorum. Bir seferliğine bile zar zor getirebildik. | Open Subtitles | .لن يحضُر هنا كل ليلة .بالكاد استطعت إحضاره |
Bir gün buraya geleceğini biliyordum. Başka hiçbir şey yapasım yok. Otur şöyle. | Open Subtitles | لقد كنت واثقاً أنك ستأتين يوماً ما لم أتمكن من رسم شئ آخر اجلسى هناك |