"buraya gelmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للوصول إلى هنا
        
    • لأصل إلى هنا
        
    • للقدوم إلى هنا
        
    • لتأتي إلى هنا
        
    • لأكون هنا
        
    • لآتي إلى هنا
        
    • للوصول لهنا
        
    • للوصول الى هنا
        
    • للقدوم هنا
        
    • لكى اصل الى هنا
        
    • لكي آتي إلى هنا
        
    • لكي أصل إلى هنا
        
    • لأصل الى هنا
        
    • لأحضر إلى هنا
        
    • لتكون هنا
        
    Son paramı Buraya gelmek için tek yön bilete harcadım, ve sen bana inanç üzerinden iyileşmekten mi söz ediyorsun? Open Subtitles لقد أنفقت الدولار الأخير المتبقي لدي للوصول إلى هنا في تذكرة ذهاب فقط، و أنت تخبرينني بالشفاء عن طريق الإيمان
    Buraya gelmek için bir otobüs dolusu basın mensubuna ortadan kaybolma numarası çektim. Open Subtitles حاولت للتو الإختباء عن الصحافة في حافلة للوصول إلى هنا
    Bak, Buraya gelmek için çok çalıştım. İnan bana, daha fazla mutlu olamazdım. Open Subtitles أنظر , لقد عملت بجد لأصل إلى هنا صدقني . لم أكن بهذه السعادة من قبل
    normalde 120'den 130'a kadar insan taşıyabilmekte. Belki de Buraya gelmek için benzer bir uçağa binmiş olabilirsiniz. TED تحمل من 120 إلى 130 شخص. ربما ركبتم طائرة مماثلة للقدوم إلى هنا اليوم.
    Kim olduğun umurumda değil. Buraya gelmek için ne yaptığın umurumda değil. Open Subtitles .لا أهتمّ بهويّتك .لا أهتمّ بالذي فعلتَه لتأتي إلى هنا
    Sizler Buraya gelmek için ne yaptım biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفون يا رفاق ماذا ماذا فعلت لأكون هنا ؟
    Neyse, Buraya gelmek için iki yıldır gittiğim üniversiteyi bıraktım. Open Subtitles لذا على أيّ حال، تركت الجامعة منذ عامين لآتي إلى هنا.
    Kendi gayelerimizi gerçekleştirmemize sebep olduk. Buraya gelmek için birbirimize yardımcı olduk. Open Subtitles كل منّا ساعد الآخر لبلوغ غايته، كلّ منّا ساعد الآخر للوصول لهنا.
    Buraya gelmek için bile takım bursu kazanmam gerekti. Open Subtitles كما أنني حصلت على منحة دراسية فريق ، فقط للوصول إلى هنا
    Bu sabah uyuyakalmıştım. Buraya gelmek için acele ettim. Open Subtitles ،إستغرقت في النوم هذا الصباح وكنت أسابق الوقت للوصول إلى هنا
    Buraya gelmek için yaşadığımız her şeyden sonra seni boğarak öldüreceğim aklıma gelmezdi. Open Subtitles بعد كلّ ما مررنا به للوصول إلى هنا لم أعتقد أبدًا أنّي أخنقك حتى الموت.
    Buraya gelmek için iki barikattan geçtim. Open Subtitles كان علي تجاوز حاجزين على الطريق لأصل إلى هنا.
    anahtarım veya param yok, Buraya gelmek için 40 blok yürümek zorunda kaldım, içeri girip ve arkadaşlarımı görmeye ihtiyacım var. Open Subtitles لذا توجب علي سير 40 بناية لأصل إلى هنا و أريد فقط أن أدخل للداخل لأرى أصدقائي
    İnsanlar, Buraya gelmek için hey şeyden vazgeçiyorlar ve biz yardım etmek istediğimiz için suçlu mu oluyoruz? Open Subtitles الناس يعرضون حياتهم للخطر للقدوم إلى هنا وأنظر إلى ما يحدث عندما نحاول أن نساعدهم
    Eğer boğazımı keserse anneme söyleyebilirsin çünkü Buraya gelmek için fazla tembelsin. Open Subtitles إذا نحرت رقبتي، يمكنك إخبار والدتي حصل ذلك لأنك كنت كسولاً جداً لتأتي إلى هنا.
    Hiç kimsenin Buraya gelmek için bir nedeni olamaz, bu ekiptekilerin bile... Open Subtitles لا يوجد سبب جيد لأكون هنا ليس حتى في هذا القسم
    Buraya gelmek için üç saat araba sürdüm farkındasın değil mi? Open Subtitles أنتِ تعلمين بأني قدت لثلاث ساعات لآتي إلى هنا صحيح؟
    Dinle beni, Buraya gelmek için çok zaman harcadım çok uğraştım ve fazla zamanım yok. Open Subtitles أصغي إليَ يا فتي لقد بذلت جهداً كبيراً للوصول لهنا ولا أملك الكثير من الوقت
    Ve neredeyse 26 kez Buraya gelmek için korkunç yollarla öldü. Open Subtitles وتوفي تقريبا، مثل، 26 مرات في طرق مروعة للوصول الى هنا.
    Bu para, bugün Buraya gelmek için harcadığım paradan bile az. Open Subtitles يا إلهي, هذا أقل مما كلفني للقدوم هنا اليوم
    Affedersiniz. Buraya gelmek için 6 saat otostop yaptım. Open Subtitles اعذرنى لقد ركبت مجانا لمدة 6 ساعات لكى اصل الى هنا
    Buraya gelmek için banyomu terk ettim. Bu büyük bir olay. Open Subtitles تركتُ حمّامي لكي آتي إلى هنا و ذلك أمر مهم.
    Buraya gelmek için 4 tane sınır geçmek zorunda değilim. TED لست بحاجة إلى عبور أربعة حدود لكي أصل إلى هنا.
    Haydi, Buraya gelmek için dünyadaki bütün trafik kurallarını ihlal ettim ve o çoktan beni beklemeden gitti mi? Open Subtitles هيا,لقد قمت بخرق كل اشاره مرور على سطح الكوكب لأصل الى هنا وهى قد غادرت؟
    Bakın, ebeveynlerimin cenaze töreninden sonra elimde kalan tüm parayı Buraya gelmek için harcadım. Open Subtitles لقد أنفقت كل ما تبقى لدي بعد جنازة والدي فقط لأحضر إلى هنا
    Bayan Schroeder Buraya gelmek için hasta kızı dahil olmak üzere çocuklarını evde bıraktı. Open Subtitles لقد تركت السيدة "شرودر" أطفالها... وهذا يتضمن طفلتها العليلة لتكون هنا اليوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more