Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. | Open Subtitles | أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا |
Affedersiniz, arkeolojik bir kazı var, Buraya yakın bir yerde sürdürülen. | Open Subtitles | المعذرة , هناك أعمال حفريات بالقرب من هنا |
Hayır, böyle bir konuşma geçmedi. Buraya yakın bir yerde kaldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسنًا ، نحن نظنّ أنها تعيش بالقرب من هنا |
Onu bulduğumda Buraya yakın bir yerde, Whitechapel'de oturuyordu. | Open Subtitles | عندما عثرت عليها.كانت تعيش بالقرب من هنا,في وايتتشابل |
Buraya yakın bir yerde kehribardan çıkartılan birini arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شخص كان يقطع الكهرمان من مكان ليس ببعيد من هنا. |
Şu anda, Buraya yakın bir yerde olduğundan şüpheleniyorum. | Open Subtitles | .أنظر آنا أشك آنه في مكان ما بالقرب من هنا |
Geçtiğimiz haftalarda Buraya yakın bir yerde de bir ceset buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثة بالقرب من هنا الأسبوع الماضي |
Babam Buraya yakın bir yerde yaşıyor, yardım edebilir. | Open Subtitles | عاش والدي بالقرب من هنا. ويمكن أن تساعد. |
Buranın yerlilerinden geçen gece Buraya yakın bir yerde arabasını vurdu. | Open Subtitles | رجل محلي، تحطمت سيارته بالقرب من هنا إحدى الليالي. |
Cesetlerin birini Buraya yakın bir yerde bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على احدى الجثث بالقرب من هنا |
Hadi. Eve yürürüm. Buraya yakın bir yerde oturuyorum. | Open Subtitles | هيا ، سأذهب للمنزل أعيشُ بالقرب من هنا |
Babanın Buraya yakın bir yerde tesis veya antreposu var mı? | Open Subtitles | هل يملك والدك أي منشأة بالقرب من هنا |
Buraya yakın bir yerde bile olmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ التواجد بالقرب من هنا |
- Eşyalarım Buraya yakın bir yerde, hemen getirebilirim. | Open Subtitles | اغراضي بالقرب من هنا استطيع جلبها |
- Crossman Buraya yakın bir yerde yaşıyor. | Open Subtitles | لا أظنهما يمارسان القفز معاً الآن ولكن (كروسمان) تقيم بالقرب من هنا |
Bu arada... Buraya yakın bir yerde yeni bir Ann Taylor mağazası açılmış. | Open Subtitles | اوه, بالمناسبة, هناك مخرن لـ(انا تايلور) بالقرب من هنا |
Buraya yakın bir yerde oturuyorum. | Open Subtitles | انا اسكن بالقرب من هنا |
Danny, şehrin Buraya yakın bir yerde yayın yapan güvenlik kamerası var. Hogan ve Lafayette'nin köşesinde. | Open Subtitles | يا (داني) , توجد كاميرات مراقبة بالقرب من هنا "عند زاوية "هوغان" و "لافاييت |
Buraya yakın bir yerde oturmuyor mu? | Open Subtitles | اليست تعيش بالقرب من هنا ؟ |
Buraya yakın bir yerde, Red Hook'ta büyüdüm. | Open Subtitles | (لقد ترعرعتُ ليس ببعيد من هنا في (ريد هوك |