Etrafı görebileyim diye, Burnumdaki kemiği çıkardım. | Open Subtitles | نزعت كمامة أنفي حتى يمكنني أن أرى الرؤية المحيطة. |
Onları soluduğumda Burnumdaki belirli bir dizi reseptör hücreyi uyarıyorlar. | Open Subtitles | حينما أقوم بإستنشاقها تحفز مجموعة معينة من الخلايا المستقبلة في أنفي |
Ve Burnumdaki küçük bey O'Malley. | Open Subtitles | وذلك الرجل الذي على أنفي اسمه، أوميلي |
Nasıl olur da Burnumdaki unu silmek için öpmezsin beni hiç? | Open Subtitles | كيف لم تقبل الطحين أبدا من على أنفي ؟ |
Burnumdaki kanamanın durması 4 saat sürmüştü. | Open Subtitles | لقد كان أنفي ينزف لأربع ساعات |
Burnumdaki kılları yaktın. | Open Subtitles | لقد أحرقت شعيرات أنفي. |
Burnumdaki sümüğe bile senden daha fazla saygı duyuyorum ve poposu düşük Lord Arnold'ın bu konuda ne diyeceğini bilmek isterim. | Open Subtitles | ومع كل إحترامي لدي مخاط في أنفي وأود أن أعرف ما رأي آرنولد) ممسحة الجزم بذلك) |