| Michael'ın annesi, oğlu Buster'ın kendisinden ayrılmasından ümidi kesmişti. | Open Subtitles | . بينما والدة مايكل تفقد الامل من ان ابنها بوستر يتركها ابدا |
| 1.75 boyunda, otuzlu yaşlarda, metal çerçeveli gözlük takıyor gri rüzgârlık mont giymiş, Buster Brown ayakkabısı var. | Open Subtitles | حوالي خمس اقدام و9 , يرتدي نظارات ريمد سترة واقية رمادية , واحذية من بوستر براون |
| Bir sonraki Buster Keaton olabileceğinin farkında mısın? | Open Subtitles | أتدرك بأنك قد تصبح بوستر كيتون الجديد ؟ |
| Buster'da ona bakmak hatasına düşünce... ondan bir teklif aldı. | Open Subtitles | باستر مع ذلك فشل فى ملاحظتها و ارسلت له اقتراح |
| Ve Buster da akademik arayışlarının... onu yeni sorumluluklara hazırlamadığını keşfediyordu. | Open Subtitles | باستر كان يكتشف ان ممارسته الاكاديميه لم تؤهله تماما لمهامه الجديده |
| Bay Sheldon'un ayrılışında sıra dışı bir şey yok Buster. Bay Sheldon'un ayrılışında sıra dışı bir şey yok Buster. | Open Subtitles | ليس هناك شيئاً مريباً بشأن السيد شيلدون يا باستر |
| Siz ikiniz Copperfield ve Curly'yi alın. Buster benim. | Open Subtitles | أنتم الأثنان أحصلوا على كوبرفيلد وكرلي بستر لي |
| Senin için çok endişelendik. Buster hasta düştü. | Open Subtitles | لقد كنا قلقين عليك بوستر قلق جداً |
| Jack, Buster'ın velayetini almak için savaştı ve kaybetti. | Open Subtitles | جاك حارب من اجل حضانه بوستر لكنه خسر |
| - Herkes gülüyor, bisiklete biniyor, köfte yapıyor, Buster hariç. | Open Subtitles | - الجميع يضحك و يركب الدراجه و يصنع كرات الذره ماعدا بوستر |
| Her köpeğin günü gelir, ve Buster'ın günü de oldukça kötü geldi. | Open Subtitles | كل كلب له يومه،و بوستر كان له يوما لعين |
| - Buster ve Tommy, birkaç olasılık saptadı. | Open Subtitles | "بوستر", "طومي" هُنا, قد ذهبوا لتجربة بعض الاحتمالات |
| Bak, Buster deniz feneri devriliyor! | Open Subtitles | انظر يا بوستر المناره تسقط |
| Bu, Buster. Buster'in derdi şiddetli arterit ve görme bozukluğu... ki bunların her ikisi de ihtiyarlık belirtisidir. | Open Subtitles | هذا باستر ,باستر يعاني من التهاب مفاصل حاد وضعف في الرؤية |
| Ama şimdi Buster'ın tüm sorunlarını çözüp çözemeyeceğimizi göreceğiz. | Open Subtitles | الان سوف نري ان كان بامكاننا حل كل مشاكل باستر الان , أليس كذلك يا باستر ؟ |
| Yok, hayır. Buster üzerinde son testleri yapıyorduk. | Open Subtitles | اه , لا تماما لا , فقط كنا للتو نجري اختبارات على باستر |
| Böylece Buster kaldı ve Michael ona yeni bisikleti yaptırttı. | Open Subtitles | لذلك باستر بقى و مايكل جعله يركب الدراجه الجديده |
| Buster'ın çıraklığı Michael'ın umduğundan daha yorucuydu. | Open Subtitles | كانت صحبة باستر تثبت اكثر مما مايكل توقع |
| Michael, annenin Buster'da yaptığı aynı hatayı yapmak istemezsin. | Open Subtitles | انه يحتاجنى مايكل انت لا ترغب فى فعل نفس خطأ والدتك مع باستر |
| Buster'ı bulamadım. Belki ona sen söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لم أستطع إيجاد بستر ربما أنتي تستطيعي أخبارة أني |
| Buster'ı arayıp Los Angeles'a geri döneceğimi söyleyelim. | Open Subtitles | ساتصل بــ بستر واخبرة باننا سنعود الى لوس انجلوس |