Bir kişi vaktinden önce butona basma sorumluluğunu kabul ederse, o zaman sadece robotun kimi ziyaret ettiğini bilmeleri gerekecek. | TED | إذا قبِل شخص واحد المسؤولية في وقت مبكر لضرب الزر. إذن هم فقط يحتاجون إلى معرفة من قد زاره الروبوت. |
Dikkat et. butona bastığımda, bu kırmızı ışık yanmaya başlayacak. | Open Subtitles | عندما اضغط على هذا الزر سوف يومض هذا الضوء الأحمر |
33 dakika 5 saniye sonra, bu parmak bu butona basar. | Open Subtitles | بعد 33 دقيقة و 5 ثواني ومن ثم سأضغط على الزر |
Yanlışlıkla bir butona basıp kafanı uçurmamı istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | آخر شيء نريده أن ألمس زر ما وأفجر رأسك، صحيح؟ |
Kapsülün kapağını kapattığımda butona basıp bana elle kontrol yetkisi vereceksin. | Open Subtitles | وأغلق الفتحة, ثم تضغطى انت على الزر لتعطيني التحكم اليدوي الكامل |
Ama butona basarsanız, elbette, duvarın tümü kararıyor. | TED | ولكن بالطبع إذا قمت بضغط الزر فإن الحائط بأكمله يصبح مظلمًا |
Sonunda imleci gördüğünüzde, fareyi butona getirmek için hareket ettirmeniz gerekiyor. Evet! Şimdi butona basabilirsiniz. | TED | وأخيرا تجد مبتغاك ثم عليك تحريكه حتي تصل وجهتك واخيرا بانج، ضغطت علي الزر وعملت ما اردت عمله. |
Göreviniz, birisi butona basmadan önce herkesin bir kolu çektiğinden emin olmak. | TED | التحدي هو أن تتأكد أن الجميع قد سحب الرافعة قبل أن يضغط أحدهم على الزر. |
Tek haberleşme yolunuz, kesinlikle bir kolun pozisyonunu değiştirmek veya butona basmak. | TED | طريقتك الوحيدة لإيصال المعلومة هي عبر تغيير وضعية رافعة واحدة أو الضغط على الزر. |
Doğru an geldiğinde butona basma görevini üstlenen kişi olmaya gönüllü oluyorsunuz ve diğer herkese talimatları veriyorsunuz. | TED | أنت تتطوع لتكون الشخص المسؤول عن ضغط الزر عندما تأتي اللحظة المناسبة، وإعطاء التوجيهات التالية للجميع |
Öyleyse butona basmanız artık güvenli ve herkesi eve ışınlayabilirsiniz. | TED | وهذا يعني أنه لا حرج عليك للضغط على الزر ونقل الجميع فوريا للمنزل. |
Görsel olarak yaptığın her şey butona basmanla beraber bir hafta sonra kapında oluyor. | TED | وبالتالي مهما يكن تصميمك عملياً تنقر على الزر ستظهر على عتبة بابك بعد أسبوع. |
Işık kırmızı olduğunda, bu butona bas ki içeri girebileyim. | Open Subtitles | عندما يضيء الضوء الاحمر اضغطي على هذا الزر لكي استطيع الدخول حالا |
Ama neden Maggie butona basmakta bu kadar zorlandı? | Open Subtitles | لكن لماذا لم تضغط الزر حتى أخبرتها بذلك ؟ |
Vay, ya yanlış butona bastın, ya da bekletme müziğin, bir bayanın erkek arkadaşına bağırması idi. | Open Subtitles | إمّا ضغطتي الزر الخاطئ، أو أنّ موسيقى الانتظار حول سيّدة تصرخ على صديقها |
Eğer solunum güçlüğü çekecek olursanız, butona basabilirsiniz. Bu sayede kabinin basıncını azaltacaktır. | Open Subtitles | إن بدأت تواجه مشاكل بالتنفس يمكنك ضغط هذا الزر و سيزال الضغط |
Yarın, o butona basılmazsa, neler olacağını göreceğiz. | Open Subtitles | غداً سنعرف ماذا سيحدث إن لم نضغط على هذا الزر |
Bugün, tek bir butona dokunmayla nesiller boyu topluluğumuz tarafından hissedilecek bir dalga etkisi başlatıyoruz. | Open Subtitles | اليوم، بلمسة زر سنحدث موجة سيشعر به مجتمعنا لأجيال قادمة |
Eğer bunun gibi bir köpeğe sahip olsaydınız, köpeğinize alçaktan uçmasını söylemek gibi bir şey. Bir butona basarak onu oldukça kolay bir şekilde yönlendirebilirim. | TED | والآن، إنها كأن تخبر كلبك بأن يحلق بمستوى منخفض، إن كان لديك كلب مشابه، إذن، أستطيع ضغط زر والتلاعب بها بشكل أسهل على الأحرى. |
Anneni öldüren adamla yatmak elini o butona yapıştırması gibi bir şey oldu. | Open Subtitles | حسنٌ، مضاجعة قاتل أمك كانت نوعًا ما طريقتها للضغطّ على الزرّ بشدّة. |
Ve butona basınca da karbondioksit tüpü aktif olacak. | Open Subtitles | و كلما ضغطت هذا الزر سوف تفعل خرطوشة ثاني أكسيد الكربون |
- O butona dokunmayın! - Bastım bile! | Open Subtitles | ـ لا تمسِ ذلك الزرِّ ـ لقد ضَغطتُه |
Kırmızı butona basarak onu kurtarabilirsin. | Open Subtitles | أضغط هذا الزر و عندها يمكنك أنقاذه |